Beyaz Lale
Ne zaman beyaz bir lale görsem
Acıyla kıvranır yüreğim O gün yine orda, yine aynı yerde olurum Serez’de insanlığın öldüğü yerde Lalelerin çiğnendiği güllerin solduğu yerde Beyaz lale bir kez öldü Ben onu her anışımda ölürüm İzzet, namus, asalet gelir aklıma Onurlu Balkan Müslümanları Besleyip adam eden o adi bulgarları Karanlığa inat ışıyan bir asalet Boğarken ışığı canhıraş haykırışlar Cayır, cayır yanarken Balkanlar Yaşanırken; kırımlar, yakılışlar , yıkılışlar Şehtilerin kanıyla tuna kıpkızıl akarken Gelinler, kızlar gelir aklıma Dırama’dan, Mostar’dan , Taş köprüden kayalıklara atlayan Kendini öldüren taze fidanlar Sırp, Bulgar, Yunan köpeklerin elinden kaçıp kurtulabilen Göç yollarında ölümcül çilelerle boğuşanlar Kapkara günler yaşarken çocukları evlad-ı fatihanın Irzı, namusu pây-i mal olurken her bir köşesi vatanın Ezilen gülleri düşer aklıma Balkanların Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmazken köpekler Diri diri yakılırken yaşlı kadın ve erkekler Katledilirken ana karnındaki bebekler Ölülere bile tecavüz ederken sapık eşekoğlu eşekler Beyaz lale gelir aklıma Kasabanın güzeli Balkanların çiçeği İffet timsali haysiyet misali o genç kız Göz dikse de namusuna komitacı bir köpek Kurtarmıştı ruhunu kendini öldürerek Teslim etmemişti namusunu o hayvanlara Çiğnense de cesedi vermemişti ruhunu o namussuzlara Yıllar,, yıllar geçse de bu olayın üstünden Silinmiyor bir türlü keşik tutmuş zihnimden İşgaller bitmiyor çünkü Nesli tükenmiyor soysuz köpeklerin Her gün bir beyaz lale kuruyor Ortadoğu’da Balkanlarda Filistinde Afganistanda Sudan’da Hindistanda Cezayirde Fasta İsrailde Tunusta İsimsiz bir ülkede Bir kara bulut iniyor Ve beyaz bir lale kuruyor... |