HAN KAPILARI
Yokuşlar saclarını tararken ak düşürdü
Bu ağır yükten fidan boyun büküldü Gün oldu ağır ağır dişlerin söküldü Mazinin fırtınası erken gelip geçti Yaktılar ömrün taze gülünü bir bütün Dün baktım ki sana Venüs heykelinden kalma sütun Bu gün baktım ki cilası dökülmüş duvar Mazinin tasası yüreğimizden su içti Öyle güzeldin ki bakmaya kıyamadığım Öyle uzaktın ki hasretinden uzayamadım Ben bana fakir sen uzaktaki zengin Nehirler akıp geçer, deniz dingin Ceylandın en münafık rüyamı süsleyen Kırık piyanonun sesinde gökyüzünü örseleyen Yüreğimin camekânını kırp içeriye giren Han kapılarında gözlerimiz, izlerimiz kaldı Gülüm. |