HAYALİ MAHKEME
Bir yanımda durur masumiyet ve mecburiyet yeleği de sırtımdadır
Ama ben hak etmemiştim düşünce işkencesini ne bir canlıya zararım Ne de art niyetim vardı, Kabul edemem haksızlık suçlamasını ben. İmza atarken güzel bir geleceğe mürekkebi hiç bitmeyen - Kalemimim kırılmasıydı ters düşüncelerce Vay be oysa neler yeşertecektim gönül bahçemde Son bulamaz isyanım, Son bulamaz yarınlara sevgilerim umutlarım ve icraatlarım- Tutuklanmış bedenim ama ruhum özgür düşüncem özgür bunu anlayamazlar işte Yüreğimi sevdamı bıraktım aşk meydanında tenim bedenim bir hücrede- Ellerim kelepçeli prangalar ayağımda haksızlık kemendi boynumda Öyle çaresiz kalışlara ev sahipliği yapıyor ki bedenim anlatılamaz kelimelerce, Bedenimi ısıtmak için o soğuk ve buz kesen hücremde hayale dalıp Ve moral bulmak için Salı verdiğim ruhumu ve düşlerimi özgürlüğe- Salı verdiğimde ararken rastladığım hoşa giden mekânlara bırakayım derken- İsteklerimi o hücremdeki ruhundan ayrı bedenimin donmak üzereyken sessiz Çığlıklar eşliğinde o dilsiz bedenimin feryadı geri dönüş nedenleri olurdu düşüncelerimin. Hani işte çocuk bakışlım tutsak bedenimin hep hayatta kalmaktı – Çabamız yok olan yıllarımın vebalinin ne şahitleri sözünde durdu, Nede hayatım için kurduğum mahkemede sanık koltuğunda suçlu vardı Hayali mahkemelerimde davalarım son bulmayacak ben yaşadıkça- Utanç, haksızlık, ezilmeler ve katliamlar oldukça devam edecek davam. Ve de her haksızlığa kurduğum hayali mahkememde vurulacaktır, Kelepçe ellerime atılacağım hücreme – Sana mı kaldı hak aramak diyen hayali hakim ve savcılar tarafından son bulacağım hücremde. |