Melâhat
Duydum ki dün akşam
Holywood Osman’la dertleşip Kuaförde Biraz eylenmişsin. “….olmasına olur bu iş Boylu poslu bir adam …...lâkin Saçı sakalı ağarmış Galiba biraz yaşlı” falan Demişsin. Ehliyetimi, arabamı Tavırlarım hoş mu? Yoksa kaba mı? Sırtımdaki ceket Markalı mı aba mı? Önceki eşlerim Eceli ile mi göçtüler Fâni’den Yoksa kaza mı? Daha ………… Neler neler Sormuşsun be Melâhat Ah şu Holywood Osman Allıdır, pulludur Küpelidir Ama neme lazım Delikanlıdır Her şeyi anlattı Uzun,uzun Bir,bir Ah bak! bir de Maaşım mevzu olmuş Evvel öncesinde Sohbetin Eğer senden önce Kılınırsa namazım Taşınır Taşınmaz Ne varsa Üzerime kayıtlı Kenarda köşede Sormuşsun be Melâhat! Olmadı be iki gözüm! Bir Tanrı selamı bile Göndermemişsin. Nereden bileceksin ki Geceleyin bulutları Uçan halı yaptığımı. ve bütün yıldızları doldurup cebime Kârun gibi Caka sattığımı. Ah be Melâhat! Bu yaptığın Reva mı Nasıl tahmin edebilirsin ki İçimdeki ezeli sevdamı Mabede gidip de her gün Bir leb-i hande uğruna Canlar sunan adamı Nereden bileceksin be Melâhat! Issız ve yapayalnız bir liman gibi Yüreğini gemilere açan adamı.. Celâl Çalık |