Ey hayat!
Alnımdaki kırışıklarda
Maharetli bir “el emeği” var! Maziyi sorguladığımda nedenlerinden Annem ve babam. Sevgililerim.., Ademle Havva kadar aşikar Zamana gömülmüş istisnalar Zarurete binaen, hayati imtihanlar Ve vicahimden, bir daha dönmemek üzere Tevatüre göçüp giden, o muhterem insanlar İsterikli bir özlem, fiyakamı alır apansız ah! Her şey kopup, terk edip, giderde benden Benimle bir naçar e ben.., Kalır baş başa En nihayet, ellerimde Sahipsiz, serseri, nahoş bir iaşe Kursağını ararken, kaybolan ihtiram Kulakları uzayan zenginlik Nasip hasib-i çağırır Kese alacağına varır Bana, Nuh Nebiden.., Aforizmalar kalır Geldiğimiz gibi Uçsuz bucaksız bir boşluktan Gidiciyiz; meseller ve misaller diyarına Arkamızdakilerin, el uzatıp ulaşamayacağı İçinde, gecesi ve gündüzü olmayan yarına Kuş tüyü bir yastık minder olsun hayalimiz Korkulan; odun olmaktır, cehennem narına! * Ey hayat! Senden öğrendiklerim., Yetmiyorsa çekip çıkarmaya, ruhumu İçerisinden çirkefin, Hakkın iradesine Senin olsun sonrası, yaşamın süfli alanı! Ve sana kalsın, ba’de-z zuhr yaşanılacaklar Senin olsun bütün ihtişamın, görkemin Bana, haddi bilen akıl gerek! Razıyım, kalırsa kısmetime.., Fisebilillah, bir an yeter... Mehmet Sani Özel 11.11.2009 |
Uçsuz bucaksız bir boşluktan
Gidiciyiz; meseller ve misaller diyarına
çok güzel ve anlamlı kelimeler var şairin diline saglık