Kasım Sıkıntısı
Çatık kaşlı, karanlık bakışlı,
Soğuk ve heybetli, olabildiğine haşmetli, Ölünecekse eğer, Kasım’da ölünmeli. Hüzünlü, hazanlı; yerler ıslak, yağışlı; Gökler gibi olmalı, gözler de kararmalı, Ağlanacaksa eğer, Kasım’da ağlanmalı. Ey beni bilmediğim derde terk eden Kasım! Sanma ki ebedi bir acz olacak bu keder! Ağlasam da eğer ben, boşa değildir yasım! Her dökülen gözyaşım, nefretimle sel eder! Ey Kasım’da ceketler arkasına gizlenen! Korkma, yemez insanı, vakarla esen bu yel! Ululardan olsun o, rüzgarda filizlenen Bir fikirle ürper de, titre ve kendine gel! |
Soğuk ve heybetli, olabildiğine haşmetli,
Ölünecekse eğer, Kasım’da ölünmeli.
Hüzünlü, hazanlı; yerler ıslak, yağışlı;
Gökler gibi olmalı, gözler de kararmalı,
Ağlanacaksa eğer, Kasım’da ağlanmalı.
Ey beni bilmediğim derde terk eden Kasım!
Sanma ki ebedi bir acz olacak bu keder!
Ağlasam da eğer ben, boşa değildir yasım!
Her dökülen gözyaşım, nefretimle sel eder!
Ey Kasım’da ceketler arkasına gizlenen!
Korkma, yemez insanı, vakarla esen bu yel!
Ululardan olsun o, rüzgarda filizlenen
Bir fikirle ürper de, titre ve kendine gel!
YÜREKTEN KUTLARIM