VEBA
Soluyor, kuruyor, dağılıyor yavaş yavaş...
Bak! nasıl da dökülmüş heryere Bulaşmış, hep bulaşırdı, kirletir o göremezsin Gözlerin alışmış pisliklere. Havada ağır bir koku Tutmuyor kimse burnunu... Korkunç bir veba... Her yaşayanı ölüye, her tazeyi solguna, her varı yoğa çeviren... İlaç! İlaç! diye ağladı veba! Kendi ellerini dağladı veba! Bütün kaderini bağladı veba! Yakardı, yakardı ve pislendi daima. Biri geldi, uzattı asasını; Elimize kıymık batar diye tutmadılar. Diğeri geldi sonra, bir avuç su vermeye; Ama deldiler avuçlarını. Sonra öbürü geldi, korktular değişmekten ölesiye, mühürlediler görüntüsünü; Unuttular dediklerini, evvela yüzünü. İlaç! İlaç! İlaç yok, sardı heryeri. Bırakın dağılsın, dökülsün, yokolsun. Fena mı olur? Hasta eli altında Binlerce yıl zulm gören Güzellikler kurtulsun! |
ne kadar vebadan çok bahsedilse de, inanıyorum ki
şairin düşüncesi dizeler arasında gizemli
dikkat çeken bir şiirdi okuduğum;
ilk şiiriniz gibi.
saygılarla...