İltifata gerek yok inan kıskanmam için
Kötü sözden alaydan azar dan kıskanırım
Biri sana yan baksa yanarım için için
Ben seni kem gözlerden nazardan kıskanırım...


Senle aşk meyi olup bir tek kadehe dolsak
Çiçek olsak beraber açıp, beraber solsak
Yar yada bir soğanın iki parçası olsak
Seni benden ayıran o zar dan kıskanırım....


Seni kırsam, pişmanım, densizliğin ertesi
Küsüp gitsen ölürüm, sensizliğin ertesi
Ben Cumartesi olsam sen ise Pazartesi
Seni araya giren Pazar dan kıskanırım......


Cefaları bana ver hep sende kalsın sefa
Aşk gemi sen kaptansın bende emrinde tayfa
Bir aşk romanı olsan yazılsan sayfa sayfa
Seni Kağıda döken Yazardan kıskanırım.....


Küçük bir toka olsan takıldığın saçlardan
Bir yavru serçe olsan konduğun ağaçlardan
Aras nehiri olsan dağlardan yamaçlardan
Çağlayıp döküldüğün Hazar dan kıskanırım.....


Ben çıkmaz bir sokağım sen bana gelen yolsan
Benden öte geçiş yok saçın başını yolsan
Brütüsün elinde o paslı hançer olsan
Sırtına saplandığın Sezar dan kıskanırım.....


Başka birinin olsan tenine değen ten’den
Tomurcuk bir gül olsan dalındaki dikenden
Birgün ecel ansızın seni alırsa benden
O yanında yattığın mezardan kıskanırım....


Ahmet NAZ.