DÖNÜŞ YOLU
Koku satıcısı şırıngayla doldurdu şişeyi
köşeyi dönen adamlar arıyorlar nerde ayakkabı boyacıları sucuları park meydanlarında sereserpe göremezsin artık kırgezisi yapan aileleri kemençesini konuştururdu bir İlyas Dayı vardı Faroz mahallesinin ve 1967’nin bıçkın delikanlısı gelir bize anılarını anlatırdı hem ne anılar Trabzon’dan yeni gelmişti İstanbul’da Şehzadebaşı’na yerleşmişti yapmadığı iş kalmamıştı sonunda kunduracılığı seçmişti ama ne kemençe çalardı çalarken de sigarasından derin çekerdi fanatik Trabzonspor’luydu maçlarını kaçırmazdı ama benim zamanımdaki takım artık değil derdi neyse maç sonuçları da tatmin etmiyor sözün hülasası az bulunur böyle İlyas Dayı gibi insanın hası pervane misali döndüm doğduğum sokakları harman olmuş eski bir kalaycıdır köşede bekleyen çınar ömrümün durgun saatlerine mil çekmiş sevmeye paydos demiş aşkla açılmış arası yani böyle çok derinden bir cıgara tüttürüşü vardı anılarla gezerken sahilde her akşamüstü bebek arabası süren anneler ihtiyar şoförlere bir şeyler anlatır güz ayı gelmiştir vakitsiz düşmüşüm hazan mevsimine aniden saatime bakıp duruyorum yaslıyım her akşam güneş batarken eve erken dönmenin hayalini kuruyorum bol ağaçlı duraklarda adamakıllı beklerken çınar ve gürgen haydi elveda diyorum. FARUK TABAK |