YAĞMURU İZLİYORUMYağmuru izliyorum, cam arkasından Şıpırtısında çocukluğuma giderken Her damlası başka anlar yaşatıyor Bedenim gurbette, bir cam arkasında Ruhum Şebinkarahisar Kalesi’nde Mantar toplamaya gidiyoruz Yağmur ve sis arasında Önde Osman ağabey, arkasında ben Sağanak bastırdı bir kovuk arıyoruz Duldasına sığınacak.. Osman ağabeyin iri adımlarına yetişmek için Sıklaştırıyorum küçük adımlarımı Yüreğimde çocuksu bir korku… Yağmuru izliyorum,cam arkasında.. Şıpırtısında çocukluğuma giderken Rahmetli Necati ağabey geliyor Bayırda, İnek otlatırken, bastıran yağmurdan Korunmak için tezek çuvallarını Külah yapıp başımıza aldığımız anlara Götürüyor beni camın arkasında bırakıp bedenimi Yağmuru izliyorum, cam arkasından Bir on kasım gününe sürüklüyor Cadde kenarından akan yağmur suları Milletimin gözü yaşlı Mustafa kemal’in acısına, ağlamakta Sanki gökyüzü de katılmakta bu acıya Ağlamakta sağanak sağanak Ata’ya Yağmuru izliyorum, cam arkasından Ağlıyor gökyüzü, Türk’ün talihsizliğine Eşlik edercesine şehitlerin üzüntüsüne Parçalarken gaflet damlaları yurdumu Bedenim cam arkasında, ruhum şehitliklerde Gözyaşı dökmekte, aymazlığa, Yağmura karışırken gözyaşlarım Acı umutsuzluğa, dalıyor bakışlarım Ruhsuzluğa acıyarak bakarak yağmuru izliyorum Geleceğin korkarak ülkemin… Yağmuru izliyorum, cam arkasından Ağlıyor yurdumun gökleri, Meydanlara yığılan hain sevinçlere, Irmakları ağlıyor, gaflet çığlıklarına Yüreğimde bir umut Geçecek karanlık bulutlar, yıkılmayacak yurtlar. |