KAYIP ÜLKÜ
Tenha akşamlara düşüyor yağmur
Renksiz rüyalardır zaman yollarda Yalnızlık bir ezan sesindeki nur Hapsolmuş bir çocuk; gün, odalarda Ruhun benliğini arayışıdır Gölgelere sinen tılsımlı perde Bir yürek, her yanı doğuştan nasır Ve kayıp bir ülkü taşır ellerde Rıhtımlarda yorgun düşen asırlar Susuyor yarınlar pencerelerde Dökülür dillerden beklenen sırlar Güneşin rengiyle yandığı yerde Ak saçlı dağlardan savruldu bir yel Ve yağmur gözleri uykuya saldı Kirlenmiş kalplere o sihirli el Değince,güneşler rüyaya daldı Kanat çırp, batsın gün, ey kızıl serçe Yıldızlar matemi devralsın sonra Başlarken o boğuk o suskun gece Ruhlarda, tükenmez hasret yıllara |