HASRET KÖPRÜSÜ
Dünü stokladım usuma gelecekte harcamak için
Sonra sordum kendime bu beyhude çaba niçin Geçmiş gelecekte nüksediyorsa zaten kaygısız Heybeme yük olmaz mı aynadaki suretim saygısız Heybem ki dolu ağzına kadar pişmanlık ayyukasıyla Aşkın binbir türlü yürek yakan rengarenk kuklasıyla Bir kalp ki yanmış yıkılmış bir kentten adeta farksız Yani tanımı aynı ihanetin evrende adeta ırksız Seviyorsun bir kadını kapılıp ela gözlerine hiç düşünmeden Fark ediyorsun ıssızlığını ama ısıtırım diyorsun hiç üşenmeden Biliyorsun ki aşk güneşten almıştır en soğuk alevini Uzat diyorsun kadına ısıtayım kutuplara sığınmış elini Ama kadın sadece yaklaşıyor aşk tarihinin ihtiyatıyla Ve sonra bekliyor seni kendi yalnızlığının sonsuz itimatıyla Aranıza kuşkudan bir nehir giriyor acemice kıvrılarak Aşkı taşıyan kalp ikiye bölünüyor gururdan kırılarak Uzatıyorsun tüm gücünü harcayarak hasretin köprüsünü Kadın inat mı inat sunuyor hiç bilmediğin bir aşkın törpüsünü Oysa aşk gelmektir bir rüyadan sıyrılıp kendinle karşı karşıya Atlamaktır hiç düşünmeden yekpare bir ağıttan şarkıya Şarkı nedir derseniz aşkın sonsuzluktaki son terennüm nağmesi Bulur, dolaşır tüm Dünya’yı sahibi varsa yürekteki namesi Sonuna geldik ya soracaksınız bu şiirde senin ne işin Deriz ki okuyana kanıtıdır bu şiir yüreğimizdeki bitişin |
Aranıza kuşkudan bir nehir giriyor acemice kıvrılarak
Aşkı taşıyan kalp ikiye bölünüyor gururdan kırılarak
aşkı yok eden çoğu zaman gururdur zaten..aşkta gurur olmamalı derler ama en çok yıkanda o oluyor maalesef...
güzeldi..selamlar..