ÖZLEMLERİM ÜRYANDIR
Susuyorum
Tutuşan özlemlere bıraktığım kelimelerimle Bendeki bizle ıslanıyor dudağımdaki izler Bakışlarım titriyor infaz edilmiş gibi Pervasızca düş kuruyor kirpiklerim Sevdalı bir yürüyüşle Sessizce başlıyor yolculuğu şiirimin. Gel diyorum usulca Kimsenin geçmediği kara pelerinli geceden gel Aklıma düş ıssız yollarda Suskunluğumla tanı beni Sen olmazsan nerede saklanacak ruhum Kim ısıtacak gözlerimdeki üşümeleri Her gelişinden artakalan avunmalarım yetmiyor artık Gel, sevdayı kuşanmış gönlünle Gecenin telvesinde biriken müjde gibi gel…. Koşuyorum Uzaklardan seni almaya Yalnız şehirleri aşıyorum yalın ayak Yırtılıyor karanlığın perdesi Yıldızlara uçuyoruz birlikte Asi bir çığlık Müjdeliyor geceyi ezberindeki aşkla Ay’ ın şavkı vuruyor şahikalara Gecede deli bir titreme Seni seviyorum diyor usulca İşte o an Gökyüzünü arşınlıyor içimizdeki deli taylar. Biliyorum Şefkatimi seviyorsun yağmur yağdığında Yalnızlığına yüreklice sarılmamı seviyorsun Geceyi kucaklıyorsun bende Kirpiklerine uzanan düşlerimde özgürleşiyorsun Cemren olup, toprağına düşmemi Sabrımla güneşe sızmamı Karanlıktan aydınlığa doğuşumu Dudaklarıma sıkışan merhabalarımı Ayaklarımdaki yorulmaz çingene dansını seviyorsun Biliyorum Hiç usanmadan sana koşan Sevdamın bereketini seviyorsun. Anlatması ne zor Kovuğuna sığmayan aşkı Beklemenin telaşıyla asileşmiş Sevinç sözcüklerini anlatmak ne zor. Esmer tenli kavuşmaların çığlığı bu Kadim yağmurların ıslattığı çölün susuzluğu bu Gel hadi Tanık ol yüreğimin ağrıyan yanına Arsız sevinçlerime bağışla kavuşmaları Derin özleyişlerimin alfabesini çöz Ağlama deme bana Gözyaşlarımın yüzüme yakıştığını da söyleme Vazgeçmedim hasrete dair dilekler tutmaktan Bağrıma gizledim şiirlerimi Başını koyduğunda yudumla istedim Can suyu gibi Doya doya iç istedim Dudaklarında bin yıllık dizelerle Sevdamın şifresini kır istedim. Zeynep Nilgün Gökçeöz |