DeğirmenimDurmasını kim ister, o dere yatağında, Olması gereken yok, bendinde oluğunda. Yıllarca sayesinde şenlik iken her taraf, Kuş konmaz kervan geçmez görünümünde etraf. Kanımı donduruyor, üzerimde sanki çığ, Ah çektim yüklüğünden gözüme çarpınca tığ. Aydınlık saçsın diye, çıra yakılan köşe, İs’li eşlik ederken, nice hayale, düşe. Menteşeler aşınmış, eşiği ufalanmış, Ahaliden nöbeti erken davranan almış. Kapısı içten dıştan isim, tarih, not dolu, Dünyada kapanmazdı, bu viranenin yolu. Bilse çıkıp gelirdi, büyük eskilerimiz, Ekmek biçmek ne demek, öğrenirdik hepimiz. Kıymetini bilmeye mecbur bırakılırdık, Yavaşladı söylense, paniğe kapılırdık. Hani şu unluğundan umutlar küreklenen? Hani ağlayanları , susturması beklenen? Arkası kesilince, ağzı bağlı taneler, Sahanlıkta olurdu, çok öpülesi eller. Veda edercesine, son defa avuçlayıp, Lokma olacakları, yutağına yollayıp. Hızla yığılmaları beklenirken bir müddet, Çuvallamadan evvel, düşünmektir marifet. Dönüşüme uğrayan, her bir altın sarısı, Andırır halimizi, düzeneği, yapısı. Çarkı kalbimiz kadar , nazik, hassas, önemli, Odası gönül gibi, hem sıcak, hem güvenli. Başım taşına benzer, güzel görünce döner, .Ağırlığı sürekli, ağrısı bazen diner. Halinden kuşku duyan, endişe eden benim, Unutulmak üzere, bulunan değirmenim. Mehmet KABAOĞLU |
Merhabâ Kabaoğlu... şiirini, bir dörtlükle süsledim:
O değirmen ki, duyar; yokluğun kokusunu,
O'ndan doyup -beslenen, nice okumuş vardır!
Virâne değirmene, bu özlem türküsünü,
Dizen Gönle benim de vefâlı borcum vardır. .......kadiryeter
Sağlığınızı diler, Saygımla Selâm ederim: Mehmet Kabaoğlu... Vârolasın.
Kadir Yeter. 21 RAMAZAN 2011- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/siir/289840/degirmenim
mehmet kabaoglu (mkabaoglu61)