Sonbahar Rüzgarı
Senin resmini yazmak istiyordum aslında
Seni görerek yaşayamamanın acısıyla Hayalimde yaşatmayı deneyerek. Bilmiyordun! Sence hiçbir şey olan gülüşünün Ardında kalan Ve tüm doğallığıyla dilinden düşürdüğün cümlelerinin Yatağını bilmeden kaynağına ulaşan akarsu umarsızlığıyla, yüreğime damlattığını. Güneşini özleyen günebakan çiçegininin hislerinden bahsetsem sana Bilmem anlar mısın yutkunulmuş ünlemlerimi. Mesafelerin engebeliği üzmesin içindeki sancıyı Orda duracağım ben Bitmeyecegim sende Sen bak işine. ne zaman ki temiz hava için açtığında pencereni Ya da evin bir köşesinde kurumaya yüz tutmuş reyhan çiçeğini sulama ihtiyacı hissettiğinde içindeki aniden o kıpırdayan his var ya Bir sabah kendini pencerenin demir parmaklarına vurarak yaralayan minik bir serçenin İçerinde bıraktığı eziklik ve tarifi imkansızlık O benim işte İçinde kalan Seni her gün görüp varlığını hissedememektense Yokluğunda çoğaltılmış hislerimle büyütürüm içimdeki arsız sevdayı Buğulanmış cama parmaklarını her koyuşunda Fark ettirmeden adımı yazışımı hissetmem sanma Sonbahar rüzgarını bilir misin? Her rüzgar esişinde, yerlere dökülmüş kurumuş çınar yapraklarını Yeniden havalandırıp sonra usulca yerlerine düşürür yüreğimin Hep Yeniden Olacağım sende..olacaksın ben de Mehmet deveci |