Okuduğunuz şiir 26.10.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Gökkuşağına Sığınan Kadınlar
Tuzlu ten mavisinde öldürülen aşkların sıcaklığı Martılar serin bir cesedin üzerine süzülüyor sessizce Tebessümlerin özgürce seviştiği Gece renkli yosunlara uzanıyorum Kulaklarımda rüzgarın fısıltısı Bir kadının göğüs uçlarına kapatıyorum gözlerimi Ufuk kızıllığında Sessizce uzaklaşan duygular masalında Soyunan bir gecenin hatırına Dudaklarım yokluğuna asılıyor Her defasında gökten bir yıldız kayıyor adeta Dileniyorum Gölgelere dokunmak düşüyor payıma Öylesine dokunan Öylesine koynuma sokulan anıların üzerinden Çay sefaları geçiyor durmadan Kalçalarına tutundukça hazzın Sisli bir şehirde uyanıyor kafiyeler Taze böğürtlen tadında şiirler dökülüyor sayfalara Aşkın boynunda Toprağa sinmiş yağmur kokusu Kokladıkça arınıyorum Kokladıkça Mavi bir cesedin yokluğu Dudaklarımı masmavi düşlerde ıslatıyorum Bir an geliyor Öylesine değilmiş sonlar Bitmeler Gitmeler Gözyaşları öylesine değilmiş Kafiyesi acı olan dillerin çokluğunda Gökyüzüne yükselecek tüm yalnızlıklarım diye umutlanıyorum Ahengi aşk olan bir buluşmayla sonlanacak hikayem Yaşadıklarıma değil Gözlerimin önündeki görselliğe inanmak geçiyor içimden Hayata tutunmak misali Olmuyor Yağmura doyumsuz gökkuşakları sarıyor ruhumu Bir an’ı öldürürcesine Anmalar ele geçiriyor gözlerimi O bir an için Parlayan güneşe gözyaşlarımı kırması için yalvarıyorum Duymuyor Kurak bir senfoninin buharlaşanı oluyor duygularım Aşk ise gökkuşağına sığınıyor Payıma ise Her yağmurdan önce Tanrıya gece olması için dua etmek düşüyor
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gökkuşağına Sığınan Kadınlar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gökkuşağına Sığınan Kadınlar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kimine göre; kardelen olur vezirava’da ilkbaharla usul usul gülümser yeni bir mevsime. Süsén olur Reşko’nun yamaçlarında. Beri yolunda deste deste kır çiçeğidir, Berivan’ın tokası olur yer yer. Şıvan’ın burnundan girer yüreğinde tomurcuklanır dağ çiçeği gibi. Nérgéz olur Meydan belek’te yele kapılır. Kelebek olur, mezarlık mahallesinde nice yitip giden sevdaya inat. Keklik olur sürü sürü Sat’ta göle iner, yaban çiçeği olur rengârenk, Cilo buzullarına dost olur. Mor Dağın da eflatun eflatun mor menekşe olur. İner ovada dolanır kaynak ağızlarında Reyhan olur. Nehil’de patlar nehil çiçeği gibi, sonra kıvrım kıvrım dudakları gül olur. Ela gözlü dilber olur Karacaoğlan’ın dizelerine. Kışla tepesine çıkar seyr olur, dinler yüreğinin sesini. İki damla yaş olur göz pınarcıklarında yiğidin. Sonra bir şairin sözünde;
____________________“oy dilsizim oy gülmezim yağmur yüreklim, _____________________oy çiçek bakışlı yarim rüzgarım benim” olur.
Dudaklarımı masmavi düşlerde ıslatıyorum Bir an geliyor Öylesine değilmiş sonlar Bitmeler Gitmeler Gözyaşları öylesine değilmiş Kafiyesi acı olan dillerin çokluğunda
Toprağa sinmiş yağmur kokusu Kokladıkça arınıyorum Kokladıkça Mavi bir cesedin yokluğu Dudaklarımı masmavi düşlerde ıslatıyorum Bir an geliyor Öylesine değilmiş sonlar Bitmeler Gitmeler daha önce şiirle3rinizi okudummu diye düşündüm..okumadım sanırım..şekil ve ses arasındaki ilgilendiriliş ve mısralar arasında bir sonrakiyle ilişkilendirme biçimi şiirin ilk bakışta yorucu yada düz yazıya yakın gibi görünen yargısını yıkıyor..ve sonuna kadar şairin çizdiği ve sizin kendinizi orada hissetmenizi istediği tabloda kalıyorsunuz..imgesel yoğunluk sizin tam olarak şiirin içine girmenizi ve sahiplenmenizi değil şiirn kenarında durmamızı ve olanı biteni syretmemizi istiyor gibi
seçkiyi hakttiğini düşünüyorum..bununla birlikte şeçkinin bizim şairi ve şiirini tanımamıza vesile olmasınıda kendim adına şans olarak görüyorum
her yönden şiirdi.Daha öncede bu arkadaşımızın güne gelen bir şiiri üzerinden bi sürü tartışma yaşanmıştı.O zaman da söylemiştim,o olumsuz düşünceleri haketmemişti,şimdi yine söylüyorum,bu şairin her şiiri ayrı bir güzellikte ve farklılığını ortaya koyduğunu düşünüyorum.Kendini tekrar edip sıradan şiirlerle güne getirilerek tatmin olanlara Kuzen i okusunlar diyorum.Şiir adına bir kazanç olduğuna inandığım bu arkadaşı kutluyorum.
Tuzlu ten mavisinde öldürülen aşkların sıcaklığı Martılar serin bir cesedin üzerine süzülüyor sessizce Tebessümlerin özgürce seviştiği Gece renkli yosunlara uzanıyorum Kulaklarımda rüzgarın fısıltısı Bir kadının göğüs uçlarına kapatıyorum gözlerimi Ufuk kızıllığında Sessizce uzaklaşan duygular masalında Soyunan bir gecenin hatırına Dudaklarım yokluğuna asılıyor Her defasında gökten bir yıldız kayıyor adeta Dileniyorum Gölgelere dokunmak düşüyor payıma Öylesine dokunan Öylesine koynuma sokulan anıların üzerinden Çay sefaları geçiyor durmadan Kalçalarına tutundukça hazzın Sisli bir şehirde uyanıyor kafiyeler Taze böğürtlen tadında şiirler dökülüyor sayfalara Aşkın boynunda Toprağa sinmiş yağmur kokusu
merhaba toprağa sinmiş bu yağmur damlasına ilk yorum benden olsun kutlarım sizi güzel bir şiirdi hep kurduğunuz düşte bıraktığınız gülüşte kalın... harikaydı... her kadın kendi masalında soyuyor kendini kendi şiiriyle sevişerek sabahlara varıyor kim bilebilir ki göğüslerinin sızladığı o bitimsiz anı kim bilebilir içinden geçen fırtınaları bir de sıcaklığınız çektiyseniz üzerinden kadından geriye ne kalır ki ey güzel insan yine de sen en güzel düşe sakla kendini yüreğinde çoğalttığın kadınlar gibi şimdi başladığım bir şiirle süslemek istedim bu güzel şiirinizi geceye uzatılan karanfil gibi kabul eyleyin
şair belleğin kölesi oluyorsa K(adın yoktur orada düşükte kalır doğum aşk yoksa zaten çürüktür tohum
K( adın gölgede kalıyorsa bir yaz mevsiminin ardına sıkıştırılmış gülüşün donar dilin beli kırılır susulur burada susulur işte burada o kadına selam durulur
( Hasreti isa )
İsa inan tarafından 10/27/2009 12:19:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
Kimine göre; kardelen olur vezirava’da ilkbaharla usul usul gülümser yeni bir mevsime. Süsén olur Reşko’nun yamaçlarında. Beri yolunda deste deste kır çiçeğidir, Berivan’ın tokası olur yer yer. Şıvan’ın burnundan girer yüreğinde tomurcuklanır dağ çiçeği gibi. Nérgéz olur Meydan belek’te yele kapılır. Kelebek olur, mezarlık mahallesinde nice yitip giden sevdaya inat. Keklik olur sürü sürü Sat’ta göle iner, yaban çiçeği olur rengârenk, Cilo buzullarına dost olur. Mor Dağın da eflatun eflatun mor menekşe olur. İner ovada dolanır kaynak ağızlarında Reyhan olur. Nehil’de patlar nehil çiçeği gibi, sonra kıvrım kıvrım dudakları gül olur. Ela gözlü dilber olur Karacaoğlan’ın dizelerine. Kışla tepesine çıkar seyr olur, dinler yüreğinin sesini. İki damla yaş olur göz pınarcıklarında yiğidin. Sonra bir şairin sözünde;
____________________“oy dilsizim oy gülmezim yağmur yüreklim,
_____________________oy çiçek bakışlı yarim rüzgarım benim” olur.
şaire şiire bin selam ile