ANNE
ANNE
Nice zahmetlerle taşıdın karnında beni, Dayanılmaz ağrılarla doğurdun Anne. Yıllarca bakıp, besledin yanında, Ben ise bir gün bile seni bakamadım Anne. Uykusuz kalıp hep beni uyuturdun, Benden fırsat bulduğun zaman uyurdun. Hastalansam başucumda ağlar dururdun, Ben ise seni yanıma alamadım Anne. Yıllarca sofranda besledin beni, Üşümeyeyim diye, giydirdin eski ve yeni. Bütün bunlara karşı bense seni, Bir gün soframa buyur edemedim Anne. İşte varlığıyla sevindiğin evlat, Sen hasta yatarken o çok mu rahat. Eğer verilseydi, bana bir fırsat, Senin yerine ben ölürdüm Anne. Bu dünyada sana vermedik huzur, Yinede ediyordun haline şükür. Hakkını helal etmezsen, Cehennem hazır, Oğlun Cehennemde yansın, istermisin Anne. Ana evladı için edermiş, canını feda, her şeye katlanır etmezmiş o’na eza. Çırpınırmış, yeter ki evladım yaşasın diye, Evlat ise onu ölecek diye bakarmış Anne. Dünya da işimiz iş, aşımız aş, Unutuldu, Ana, Baba, Bacı, Kardaş. Kalmadı artık güvenilir sırdaş, Toprağın altı üstünden, belki iyidir ANNE. (01- 02/05/2000 –İZMİR) Ferhat Öğmen (Karahüseyinoğlu Osman |
kutlarım