Savcılık Makamına Türkiye
Savcılık Makamına Türkiye
Sayın Savcım: Vatan ki benim, devlet-bayrak benim Vergi veren, asker olan genç benim Şehit edilen aslan Mehmet benim Şikayet dilekçemdir bu savcı bey Kesik yarayı, mendille kapadım Şehit acıları doldu ağladım Mutluluğu, tam yüreğe bağladım Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Birazcık söylensem, suç oluyor hep, Durmuyor artık para; delindi cep, Kafam yuvarlak, saç yok uymuyor kep. Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Dükkandan görünmüyor dışarısı, Önündeymiş komşunun arabası ’Al bunu’ dedim, sövdü hıyara sı; Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Şikayet mi etsem! kanun güçlüden, Korkarım ceza yerim şikayet den, Dileğim, bulsun belasın iblisten Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Borçlandık ödemekle bitmiyor, çok Akıl verenler var, yardım eden yok Kendi insanların bile buna tok Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey Duyuyoruz intihar edenleri İyiysen; abi, dayı diyenleri Adam sanırsın ceket giyenleri Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey Kimse bilmez, başkasının derdini, Kırarsa dost kırar cesaretini Kandırdım sanır kendi; kendisini Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey Her çalışan fakir; zengin olmazmış, En güzel şey; ilim - irfan almakmış Hatamız, dünya malına dalmakmış... Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Bizimki şiir yazmaktan ziyade, Şairler Ordusunda, er piyade Davacıda, cesaret yok savcı bey Demokrasi? bilmiyorum savcı bey? Mevsim kış, iş kesat biliyor musun, Nasıl ne haldeyiz görüyor musun Hoşmuş davul sesi, duyuyor musun İçi boş, ben biliyorum savcı bey Dürüstlük pul etmiyor olmayınca Yüzüne bakmıyor, inanmayınca Alacak alınmıyor, varmayınca Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Devlet kendi borçlandırdı milleti Çıkarmışlar şu kart denen illeti, Ne bereket koydu ne de ziyneti Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Geçinmek güçleşiyor yaşanmıyor İblis tutmuş paçadan bırakmıyor İki yakamız bir yere gelmiyor Benim kadar zorda mısın savcı bey? Kapatayım diyorum dükkanımı Satsam verir mi alıcı, hakkımı ’Akıllı olanlar yutar salkımı’. Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Yazacak şey çok ama olmuyor ki, Yeğenim savcı kalbim korkuyor ki, Şiir biraz da, taşı vuruyor ki, Aman üstüne alınma savcı bey... Yaktı milleti şu dünya çilesi Taksitler durdu, boş pazar filesi Sahip çıkmıyor insan sin silesi Mezar yeri arıyoruz savcı bey! Gitsem adliyeye desem: ’Savcı bey Aha da sana şikayetim şu-bu’ Demez mi bana; ’Nasıl şikayet bu? ’ Derim, ’borcun bin yüz lira savcı bey’. Evet; Dilekçemi hemen vereyim, Anlamadınsa az daha dereyim ’Sonra’ dersen, Valiliğe diyeyim Dinlemezsen, ben kime dil dökeyim. Bu sadece benim dilekçem değil, Vicdanın varsa bu duruma eğil, İşte dilekçem; çözüm bul savcı bey, Ben kendimden korkuyorum savcı bey. Gel savcı bey, artık sen buna el at, Borçlandı millet gırtlağa denk kat-kat, Gidecek yer kalmadı, bir de sen sat; Ben ne yapsam, bilmiyorum savcı bey? ’Şimdi ne borcu amca bu? ’ demez mi, ’Para değil akıl versem olmaz mı? ’ Aklı alsam, çocuklarım yemez mi? Sen söyle ben ne yapayım, savcı bey? Az aşım vardı, yağsızdı tatlıydı Dost vardı, dertsizdim huzur farklıydı Anlattım mı? söz mühürlü zarflıydı, ’Dilekçem buyurun’ dedim; savcı bey Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Evet sayın savcım işte dilekçem Elimde değil cebimde kelepçem Sen el atmazsan ben nere gidecem Bakacak mısın diyorum savcı bey? Her şeyi sana yazayım mı savcı bey Bir roman olur hayatım anlatsam Para kazanır mıyım onları satsam Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Her gelen hükümet değişik niyet Her seferinde enayi bu millet İşler bozuk ödetiliyor diyet Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? Bu kez kriz yok olmayacak dedik Sevinçten balı; peynir, sütle yedik Gelip gideni adam diye sevdik Ne yapsam bilmiyorum ki savcı bey? 19/02/2008 Yaşar Türkmen |