GURBET
Yorgun sarardı gece ışıkları şehirde
aldılar öksüz kedileri bilmece aşklar himayesiz çöktü kışlaya mordu damarlarımda ten gömleğim kafesini yırtınca ele avuca sığmazdı haşere gençliğim sığınırdım bilgin ustalarıma içimdeki yarınlar kudururdu sahipsiz kirli masallarıyla zalim gurbetin kaç ölümler atlattım bu Tanrı’sız şehrin izbelerinde canavarca kıydılar kaç kez benliğime bendim çünkü meydan okurdum tüm riyakarlığına bu hiçliğin kaldırımlarda gücümü salardım salyangoz yuvaları takılırdı elime bunca hınca ve öce rağmen anlatamaz vahşeti hiçbir kelime zalim gurbeti tutacağım yakasından o en son gün yetmezmi çektirdiğin bana soracağım soracağım bu Garip Ozan ne yaptı sana. FARUK TABAK |