Geceden sabaha tüm şehir çıplak ayaklarımla dolaştım yine
Geceden sabaha tüm şehir çıplak ayaklarımla dolaştım yine
Önde ben, arkamda ise yalnızlık.. Yoruldu bedenim karanlığın dört mevsiminde Bir an tökezleyip düşmüşüm Azrail’in önüne Bedenim kan revan içindeyken Her bir hücreme ölüm korkusu işlemişken Son nefesimde ismini sayıkladığım sevdamla Yine de vazgeçmedim senden. Sıvası dökülmüş duvarlar gözlerimde büyüyor yine Sırtımda ayrılık kırbacının kapanmaz izleri Seni bu kadar sevmişken Ayrılık defterini elime tutuşturmuşken Korkuyorum yarınlarımdan ecelden korkar gibi Gözleri yolcu kalbimle Yine de vazgeçmedim senden.. Susuz kaldım, çöllerin serabına koştum Ayrılık konuşurken ben hep sustum Son kez bir gülüşünü görmek için kaçarken Düşmüşüm dipsiz kuyuların dibine Işığa hasret gözlerimde gözlerinin hasreti varken Mülteci yüreğimle Yine de vazgeçmedim senden. Karanlık geceye verdim tüm umutlarımı Beklerken sen’ li güzel yarınlarımı Yalnızlığın hain pususunda Ölüme boyun eğdi yorgun düşmüş yarınlarım Hayalleri yarım kalmış yetim çocuk gibi Azrail’ e koşarken tüm ayaklarım Son nefesimde bile ismini sayıkladığım sevgimle Yine de vazgeçmedim senden... |