Sen şimdi camların ardında buğulanan gözlerinle Yağmura sarılacak kadar hüzünlüsündür
Sen şimdi camların ardında buğulanan gözlerinle Yağmura sarılacak kadar hüzünlüsündür
Rüzgara alışık kavak ağaçları gibi sessiz Yüreğimin acemi elleri arasında Ufalanan ekmek gibisindir ..Bil ki bunlar bozkırca sezgilerden değildir.Birazdan başına üşüşür yıldızlar…Gecede ömrünü yarılayan kelebeklerin kırılmalarını duyarsın Eğer ağlayacaksan dilinin altına bir ağaç parçası yerleştir Güleceksen dudaklarını örtecek büyüklükte..bir bulut bulunsun yanında Yerini yadırgayan bir ay dolanıyor gecede..Karanlık desen ölçülü salmış susmalarını Aşkı utandıran bu hüzün de ne…Sen benim yüreğimin acemi elleri arasında buğulanan ekmeğim değil miydin..Sen değil miydin… Bir çocuk yüzünde ekmeği öper gibi öptüğüm. Adem BİLİCİ.KELKİT.GÜMÜŞHANE. |
Yoksa yazık olacak şiire ve ihtiva ettiği güzel duygulara.
Tebrikler,hadi iş başına..ESRA