Söylev
aynadan aklıma yansıyan keder
seni tutup yüceltiyorum sabahın ilk ışığına yeminle ve savaşın ilk kanına öykünerek karnından ikiye böleceğim bilmeyişimi ki demirden adımlarla ortaçağ şehirlerinden geçen bendim bulut dokunuşlarla sevgiliyi titreten de ben hüzün gözlerimi ısırsaydı azıcık böyle kalemden böyle kağıttan böyle geceden çıkarmazdım acısını eylemsizliğin sakin ve yer ile yeksan bir avrupa kentini andırmazdı kalbim o zaman yıkıntılar arasından incecik bir arya gibi tınlamazdı hatıratım ben benimi bulalı bende benden eser yok çağlayandı bir zamanlar şimdi damlasız uçurumum kılıncım nerede sövgülerim nerede bilmem ’tanrı adamı iddiasından vurur’ şimdi keder aklıma aynadan yansıyor ve gözyaşım ancak gazze ye dekor yoksa isyan bayrakları dalgalanmıyor mu artık dünyanın hiç bir arazisinde hiç bir devrimci hiç bir kompradoru tepelemiyor mu hiç mi kalmadı moro da çeçenya da küba da keşmir de ve turan da ömrünü iddiasına satan adamlar ’iddia adamı tanrısından vurur’ yoldaşlar iyi dinleyin ki yorulan bizden değildir artık ve yattığı yerde vurulmalıdır yorgunlarımız karanlığı aydınlatmaya iyi şiir yazmak yetmez iyi sıvışmak değil iyi savaşmak lazım artık kökünde hayat konuklayan şu ağaç kanadında melodi taşıyan şu sinek kalbinde sırlar besleyen şu kadın ve diğer bütün dünyalılar iyi dinleyin beni ki ’tanrı iddiacıyı iddiasından vurur’ @.. onikieylülikibindokuz Şükrü Özmen |