BAHANE
Güz elleri okşarken ağaran saçlarımı
Bıraktım takvimlerin koynuna güzelleri. Saydıkça, günahlarım dökülür her gözeden, Göz eden ay bakışlar affetmez suçlarımı. Gün, ah eder, ben suskun; dolanır söz dilime Saat döner, çark döner, tayfun olur her günah... Mısralarım ses verir: “Ben değilim çare siz...” Çaresiz son yokuşta balyoz iner belime... ’Gelin! ..’ diye çağırsam yaban olur dostlarım Kimi iç güveysidir, kimisi olur gelin. Nerde cerenler nerde, soran yok ki derdi ne? “Derd ine dizlerine, her şey kalmışken yarım...” Bir inciydi makamım, mevkim, şanım, şöhretim Döndükçe koltuklarım diplomam birinciydi. Her dönüşte umuttum, ey dönekler dünyası! Dün, yası bıraktım da şimdi boşa gayretim. Kırat topal içimde, kulede şom pervane Dönsün kendi kendine, gönlüm diyor ki: kır at! Küsmem alın yazıma, böyle yazmış Yaradan Yaradan kan sızacak, ötekiler bahane… Mustafa CEYLAN -------------------- GÜLCE-Dönence |
Zincirleme cinasın böylesine güzel kullanıldığı bir başka örneğe rastlamadım diyebilirim.
Yürekten kutluyorum.