Umutsuzluğu seçen
beyaz sevgilim
ışıkları lütfen söndür
aradığın ben değilim
zaman tünelinde
ve gözlerine diken kaçmış
ve soyutlanmış tüm bilgeliğin
kül yorgunluğu
tespih tanesi karışmış
aşkın sokağı çıkmazında
karşına çıkar
tanıdıkların
konuşurlar zaman öğle vaktidir
aradığımız sevinçler bir yerde saklıdır
kehribarı imitasyon Şamil Amca haklıdır
pipo içer cami avlusunda
çantasında Çerkes peyniri taşır
iç cebinde dua mecmuası
çıkarır bana okur
Çerkes’çe konuşur
tuttuğu balıkları Şamil Amca’ya veren
Erzurum’lu Hayrettin’le.

Hayrettin’le nice macera
yaşamışlığım vardır
zaman bir çocuk kadar masum olur
baksan hala gençliğim Kadıköy’de durur
Moda’da beni balıkçılar bulur
Ahmet Haşim bindiğim sandal
seni gümüş takılar satan dövmeci Süleyman
gençlik anılarımdan
meydan saati bilgelik kutsallığıma tanık
emin yol alırız yarınlardan
eh tutarız yine bir kaç kilo balık
akşam
güdük sandalyesinde
oturduğumuz
açıkhava kahvesinde
kahveleri pek keyifle yudumlarız
aşkın sokağı çıkmazında
aşklarımızı yorumlarız
yeniyetme o ilk gençlik günlerinde.


FARUK TABAK