KıyıM
Her canım çektiğinde,
-kıyıya inerim, Ertesi yıl, bir daha; -hem canım çeker, -hem de inerim. Sonraki yıllar, heyhat! Denizle karanın birleştiği yerim, Evim hoyrat; beton batağı, demir çürüğü, -zift bulaşığı bacası, zifiri yolum, Gövdesinde olduğum ağaç, kuş yuvam; -gerisine kefil değilim. Ne güzeldi evvelce hayat, -bana mısın demezdi çiroz kafam, seğirtirken, Öküze nispet gazel çekerken yaşlı kırat, -tazının şıhı yine ben; nanik yapar, çekilmezdim önünden Kolsuz Kamil’in kıraç tarlasında az düşmedim! Taş kaydırağının padişahı kim, peki? -kankaların it dalaşına surat yapma! -sektiremezdim ki zaten; ne yazık -ama olsun; -sudan bahaneler uydurmazdım. O zamanlar, matematiğim de berbat; -su içinde parmağımı sayar, -hiçbirinde doğruyu tutturamazdım... |
-bana mısın demezdi çiroz kafam, seğirtirken,
Öküze nispet gazel çekerken yaşlı kırat,
-tazının şıhı yine ben; nanik yapar, çekilmezdim önünden
Kolsuz Kamil’in kıraç tarlasında az düşmedim!
Taş kaydırağının padişahı kim, peki?
-kankaların it dalaşına surat yapma!
-sektiremezdim ki zaten; ne yazık
-ama olsun;
-sudan bahaneler uydurmazdım.
Güzel dizeleriniz için teşekkürler... nedense özlem hep geçmişedir.. Oysa düşünse insan bu gün için yarında aynı şeyleri söyleyeceğini, bilirmiydi acaba bu günün değerini...
sevgilerimle...