Salla Başı Yak Yağı…Her sözünü tartarak söyledin de ne oldu, Anla artık ey gönül, bu çağ yağcılık çağı… Görülüp, duyulmanın yalnız tek yolu kaldı, Yalan-yanlış demeden, salla başı, yak yağı… Şaka götürür yanı kalmadı artık işin, Bir dönüşü olur mu, bilmem ki bu gidişin. İçinde bin çıkar var, görülen her bir düşün, Fena kapmış nefisler, eli, kolu, ayağı… Uçuk-kaçık bir heves, belki kendince haklı, Lâkin, o’nu ölçmeli, rehber kılıp da aklı. Çektiğimiz dertlerin çoğu bizden kaynaklı, Kendimize attırır, felek bize dayağı… Nasıl geçecek insan, kulluk denen sınavı, Boş bulunup oldukça, zâlim nefsinin avı. Sevgi-saygıyla verip, donmuş kalplere tavı, Eritmeli acele, benlik denilen dağı… İnsanın şu dünyada, kendi rengi olmalı, Ömürlerin seyrinde, bir nirengi olmalı. Şımaran nefsi ile, ciddi cengi olmalı, Vıcık-vıcık cıvımış huy ne kadar bayağı… Yürürüz son durağa, bahtımızın izinde, Gücü bir yere kadar, ayağın da, dizin de. Kul olabilmek için, Rabbimizin gözünde, Koparmalıyız derhal nefsimizle her bağı… Veli BOSTANCI |
selam saygı ve muhabbetlerimle