Sen gidiyorsun...
“Saçlarından ayrılığın kokusu düşüyor avuçlarıma
O vakit Dudaklarım küsüyor tüm kelimelere Ve Göz kapaklarım ölüm uykusunda… Ve sen Ağır bir ihanet yüklüyorsun sırtıma…” Artık sana tesirli cümleler kuramıyorum, Sevmek bizi ne kadar da yormuş, Bitap düşürmüş… Saçlarıma değmiş yüreğinin soğukluğu, Dudakların daha bir solgun, Ve benim gözlerim, Uykusuz gecelerden kan çanağı misali… Geç kaldığımız bir şeyler elbette var, Ben ne zamandır gözlerinde uçurtmalar uçurtmuyorum Ve sen, Dizlerimde uyumaya bırakmıyorsun kendini, Öyle iki yabancı misali, Bakıyoruz, Birbirimizi suçlar gibi…. Mazi canlanıyor her kapı ardında, Ve sesim kesiliyor sana her bakışımda, Kurmak istediğim tüm bizli kelimeler, Ölüme yatıyor dudaklarımda… Ve biz, Ayrılığı yükleniyoruz, Belki aylarca, Belki de yıllarca göremeyeceğiz birbirimizi… Her soru, Yeni bir bitişi hatırlatıyor, Biz bir bitişe nokta koymaya hazırlanıyoruz Elimizde bir şey kalmamış,… Sanırım, Bildiğim tek şey varsa, O da sana elveda diyemeyeceğimdir, Ki sen bunu benden bekliyorsun, Yüzünde ki telaştan anlıyorum, Gitmek için sabırsız bekleyişleri… İlk geceden düşecek ölüm aklıma, Kahrolmanın edasıyla, Yemekten, içmekten kesileceğim, Gözaltlarımda ki çizgiler daha bir derinleşecek… Sokaklara küseceğim, Bu şehre küseceğim, Ve insanlara, Tanıdığım, Tanımadığım her kim varsa… Susmaktan başka bir şey gelmeyecek aklıma, Kimseye roller yapıp da, Görmeye heveslendiğin gülüşlerimi göstermeyeceğim… Hatta şarkılar bile dinlemeye tövbeler edeceğim, Odamın perdeleri gidişine kapalı kalacak, Senin kadar, Güneşe de kırgın olacağım…. Belki bu şehir bana biraz dar gelecek, Gitmeye kararlar vereceğim, Ve belki çok defa vazgeçip, Peronlarda seni haykırıp, Ağlama nöbetleri düşecek gözlerime… Bir kadehi yudumlarken düşeceksin elbet aklıma, Belki de o an bir aşkın dizlerinde uyumaya yatıyor olacaksın, Ya da bir aşk’a ev sahipliği yapmak üzere, Kim bilir belki de aklına düşüyorumdur, Her gece saatlerin durduğu vakit… Farkım yok hiçbir şeyden, Sokaklarda ki öksüzlerden Annesiz çocuklardan, Şarap masasında ki alyaştan Darağacında ki mahkumdan…. Unutmaya yüz tutuyor aklım, Adımı barındıran harfler yok oluyor, Şimdi arasan beni, Hangi kaldırımda sızıyorum, Hangi viranede üşüyorum, Kim bilir belki de ölüme boyun eğiyorum… Her ayrılık, ölümü bekletir kapıda.... Şair Ceketli Çocuk/Ekim 2oo9 |
peki ya ölüm?
ayrılık değilmidir aslında..
şimdi yat baharın koynunda uykuya
bir gün küllerinden bir daha, bir daha
doğarsın nasıl olsa.
tebrikler, çokça.