Bu ayrılık zamansız gelmişti...
“Aşk’ını dizlerinde uyutan bir kadın’ın söylediği,
Son paragrafta geçiyor adım…” Gidenin ardından ağladığım kadar, Sevinmedim gelene... Ki, hala sana yazıyorum her şiiri… Aşk kokmuyordu artık sözlerin, Ve ellerin aşkla dokunmuyor... Oysa kimse sahiplenmedi yüreğimi senin kadar, Ve kimse senin kadar acıtmadı canımı... Dağılıyor aklım kayıp şehirlern isimsiz caddelerinde, Üzerimde Yetim bir çocuğun sancıları... Güneşin ısıttığı tenimde sana üşüyorum... Kalmayacağını bile bile sana gitme/sen diyorum… Soğuk bir vagon camında çaresiz bir vedada ellerim, Bir kent uzaklığı yokluğun, Özlem birikmiş dudaklarımda ayrılık bu değil.. Yüzünün benli yarısında ölü bir şairi yaşatıyorsun, Diğer yarısı seni arıyor kararmış bir ayna ardında... Sessizliğin iz sürdüğü gölgelerde iki yabancıyız, Kurduğum cümleler adını sayıklıyor... Sİyah saçlarıyla bir kadın kenarına kıvrılıyor yorgunluğum, Kan ter kir pas içinde yoklğuna uyaıyorum... Hiç çalmayacağın kapımın ardında, Hüzünlü şarkılar dinliyorum... Kelimelerin beni öldürdüğü bir şiirde sana kanıyor her yanım. Ey can, En son çocuk dizlerimdeydi kanayan aşklarım. Aşk kanatmıyor, Bir durak ötesi ölüm... Hüznü giymiş yalnızlığıma, Beyaz bir mendil el verin, Ne kadar zamansız bu ayrılık , Ardımızda kırılgan hayaller, Büyütebilmeliydik bir kızı gözlerimizde... Hüznün yağmurları saçlarımda, Dudaklarıma mühürlü suskunluğum, Sen diyorum, Konuşamıyorum... Oysa seni sevmek güzel birşeydi, Şimdi içimi yakıyor aşk... Düzenleyen : Arzu ALTINÇİÇEK Şair Ceketli Çocuk / Ocak 2o1o |