GÜN VE GECE
Gün, yangınlarla terk ediyordu yerini
akşamın alacasına. Saatler süren aydınlığı yok oluyordu karanlığın sinsi perdesinin arkasında. Doludizgin geçen zamanların ardından bitmezler başlıyordu. Gün boyu saklanan anılar, görüntüler, sesler dökülüyordu doğan her yıldızın eteklerinden. Ve ay, yalnızlığa inat, etrafını saran pırıltılarıyla, gülümsüyordu kendinden emin düşman misali. Şimşekler çakıyordu uzaktan uzağa, kara gecenin içinde belirip kaybolan, şeytan misali. Yalnızlık akıyordu şehrin damlarından aşağıya dalga dalga. Saat tik taklarını geri çekip tembelce geriniyordu asılı olduğu duvarda, sanki işi ilerlemek değil de durmakmışçasına. Çığlık çığlığa bağırmak isterken yüreği kapanıyordu dudakları sesleri unutmuşçasına. İsyanların kıyısına gelmişken bedeni Bir pembelik yayılmaya başlıyordu gecenin kararmış yanaklarına Gün yeniden doğuyordu gözlerinden ağlayarak. Eser Aslanlı izmir |
ahmetboz46 tarafından 10/11/2009 1:08:19 PM zamanında düzenlenmiştir.