Daimi Turist
Uyandı gece ve uyandırdı beni.
Gençlik ve dinçlik, Yorgun, uykulu gözlerin karanlığa gizlenip görmediği Dindi rüzgar ve indirdi beni. Esintisiz bir keskinliğe büründü; Zihnim ve gözlerim gibi. Konuşkan yoldaşlar edindim; Hevesli ve sadık. Bulutlar, yıldızlar Ah, söyleyecek ne çok şeyleri var görmüş geçirmişliklerinin! Bundandır, anlatırken daima susuyorlar. Aynı yere bakıyorum; Aynı dünya, aynı toprak, aynı gecenin kokusu Çok şey istiyor, Her adımımda yüklüyor İstemiyorum. Yok olmak var lakin bilmiyorum. Bir seyahat, geçtim ve geçtim. Arkamdan yüründü elbet İşte o, Eteğim İzler bırakır elbet, Bende değil. Eteğim arkamdan ve eteğimin uçları Topluyor, toplamış Yerlerde kalanları. Ne mavi ne mor. Sarı? Görmedim bile. Kızıl dostlarım kızıl! Kan eteklerimin ucunda ağırlaşan! Ne ateş, ne kor. Sırrı? Ne sırrı var ne cevabı, Duymadım bile. Kan, Kan kızılı o kızıl Siyah eteklerimin gizleyemediği, Eteklerimin uçlarında ağırlaşan. Şüphesiz ki seçeneksiz, şüphesiz ki bitmeyecek Sürgün değil, seyahat demeyi yeğlerim ben. Siz bıkmışlar, Siz korkmuşlar, Duyguları kokmuşlar ve evet siz Bir ses var havada, kulaklarınızdan hiç gitmeyecek Uzaktan bak, içine girme Daima tazedir yersiz. Turist ol, sadece turist Geçerken aynı yerlerden kapa gözlerini, Sadece gözlerin alışırdı zaten, bırak onlarda yabancı kalsın Ruhun gibi turist... |