GÖNÜL
GÖNÜL
Lisanım tükendi, gönül elinden Anlamadım gitti senin dilinden Taş olsa anlardı garip halimden Yaktıgın hayatım virane gönül Her nereye gitsem eğdin başımı Olur olmaz yerde döktün yaşımı Soldurdun yüzümü yıktın kaşını Sırtımda kambursun divane gönül Sonunda çıkardın dinden imandan Bir farkın kalmadı saptan samandan Affımı beklerim yüce Mevlamdan Işığına konan pervane gönül Hercai menekşem geldim oyuna Alışamadım gitti zalim huyuna Lanet olsun senin sinsi soyuna Şimdiden dertlerim merdane gönül Daha küçücüktüm defterim dürdün. Geldikçe ardında yokuşa sürdün Ömrüme hazanı revamı gördün Ebruli renklerin bahane gönül Hasan YILDIZ Şiirin düzenlemesi ve yorumu nda emeği geçen çok kıymetli dostum Mustafa DOĞAN kardeşime teşekkürlerimi sunarım... |
kutluyorum dost kalem
selamlar