ISLAK SOKAKLAR MEVSİMİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yağmurlarla büyümüş bir Karadeniz çocuğuyum ben...
Mutlu,keyifli,heyecanlı ve isteklidir yaşamımız...Ama hep ıslak... Yağar; sırılsıklam ıslanırız yağmurdan...,Açar; ter içinde kalırız güneşten ve nemden...Yani hep ıslak... Bir de ayrılıklarımız çoktur sebeb-i gurbetten.
Hiçbir eser kalmamış
Dar sokaklarındaki evlerin Bahçe duvarlarından süzülen Hanımeli kokuları mevsiminden. Islak sokaklar mevsimi Şimdi bu şehrin. Ve ağlayan bir genç kızın Gözyaşları gibi boncuk boncuk Vitrinleri caddenin. Dik kaldırımlarındaki Oynak taşların altına saklanmış Kurumaktan kaçan sular Görmeden bastığında “Dikkat et” der gibi Ta yüzüne kadar sıçrar. Yamaçlarında harmanlamış kendini Yağmurların verdiği yüzlerce ton Sarı,yeşil renk. Ve her farklı renginde Ayrı bir zevk, Ayrı bir ahenk… Ötede kabarmış deniz. Göğsünü gere gere Yollara vuracak kadar. Olanca siniriyle Haddine sınır koyan Kayalığa laf atar. Ve engin ufuklarında denizin Renkleri suya sermiş Turkuazlar…Maviler… Onlarca ton maviler Beyaz gelinlik giymiş Köpüklerle dans eder. Dağlar suskun, Denizler hırçın, Sokaklar ıslak. Her taraf sırılsıklam. İnsanlar yollarda Eller vedalaşmada… Belki de bu yüzden Ağlar gibi gökyüzü Yağar,Yağar, Yağar günlerce bu şehirde… Bu ıslaklar içinde Karışır gözyaşları. Güneşi göstermez bulutlar. Ve hanımeli mevsiminden kalan Kelebek ömürlü aşklarda Başlar ayrılıklar… |
sevgimle kutlarım...