Küçük Bir Serçe !
Anıları yakıyor karanlıklar..
göz gözü görmez böyle üşümelerde.. insanlar garip ve nerde olduklarından bi haber.. zifiri ağıtlar yankılanıyor güneşin dağlarında.. kulakları tıkanmış rüzgarların içimde sensizliğin can çekişmeleri.. her uyanış diğerinden daha az acıtırken hayaline dokunmak uçurumun kenarındaki dal gibi.. uzak durmamalısın diyorum kendimce yakın olmalısın.. nerde olduğunu bilmeyen insanlara ışık tutmalısın.. öyle nazenin temastayım ki gözlerinle ve öyle çekingen.. umursamazlıktan korkuyorum anlaşılamamaktan sanki içimden geldiği gibi sarılsam daha da uzaklaşacaksın.. o uçurum kenarındaki dal yerine uçurumun kendisi olacaksın.. ölüm korkusu değil bu ürküntü verici kibarlığım bilirsin kavuşmaların bende yarattığı yeniden doğmuşluğu.. anıları yakıyor karanlıklar ve hiç kimse çıkıp ne yapıyorsun kardeşim diyemiyor herkes korkuyor üzerine gitmekten ayrılığın çünkü herkes biliyor ayrılıkların ölümden daha mânâlı bir kayboluş olduğunu... sevinçlerim geçiyor gözlerinden mutluluklarım tutunuyor ellerinden ve o uçurum kimsesizliğinde yüreğim.. işte bu yüzden öyle nazenin temastayım ki gözlerinle ve öyle çekingen... senden öğrendim avuç içimdeki tutkuların parmaklarına olan hasretini kelimelerin cümlelerle kardeşliğini haykıran sadece yalnızlık oysa acılardan acı beğen sevinçlerinden vazgeç yasak sanki tüm kavuşmalar yine de susuyor insanlar kendilerine dokunmadıkça konuşmuyor kimse herkes bütün ölümlere razı gibi ikilemde kalmış küçük bir serçe kanadını çalmış onunda yalnızlık bir tek o konuşuyor gözleri dolduran bir hüznün melodisinde aynı benim gibi aynı sevgim gibi... |
her uyanış diğerinden daha az acıtırken
hayaline dokunmak uçurumun kenarındaki dal gibi..
Tebriklerr Güzeldii..