Sen sus!
Sen sus!
Ben kucağına bahri kondurayım Dudak uçuklatan rüyalardan kalkmaya benzer Ayrıntıları tekrar yaşamak için, mümkünse eğer Neye mal olursa olsun! diye, dönüp kabuslarıma Zamanın zembereğini dondurayım! Dolu bir yaşam seç, kur’a dan çekercesine Devingen firaklar uçuşsun ıraklara, bizden olmayan Kollarını uzat, uzat birkaç kıtayı birden sararcasına Payıma Afrika düşsün, açlık, sefalet ve sömürülmüşlük Avrupa’yı dikte et nefsine, pazarlıksız razıdır Hatta üzerine, Kuzey Amerika’yı da koy Al, (istersen) adını da aşk koy! Ben, farkında sız lığın olurum bu meyan da Cennetin anahtarları Feynan da Gereksiz eman(mı)dır başıma üşüşen Ülküdaşım, ehli iman üzgünken hangi gönül şen? Bir ateş çemberi kırılacak olduğunda, yüreği yufka Vatan için, namus için, canını feda edecek olan kim? Atılır ortaya pervazsızca, der ki ben, ben, ben.., Hazarda “sen sus!” diyenlerin sustuğu anlardır Allah için yapılası bir iş ortaya çıktığında Haklı bir bahane ile yok olurlar hemen Adam olma fırsatıdır, adam kıtlığında Vatan sensin, namusta sen cenan Her halükarda, Hakkı tilavet etmek? Kolay mı, kerih görüp münkeri terk etmek? Batıla karşı durup, nanköre muhalefet etmek Kamil îmanla çalışıp, helalinden hak etmek! Derdin yoksa, bir çaresizin derdini dert etmek Göğsünü siper alıp, zulme karşı ceht etmek Ne şan, ne şöhret, ................................. Bütün mesele, ömrü helal etmek Mehmet Sani Özel 03.10.2009 |
Doğru misallarda kabus görmek
En güzeli bu olmalı amma olmuyor maalesef...
Doğruydu şiirdi ve emekti...
Tebrikler hocam...
Saygımla...