HANİ BİR DÜŞ KURARDIKYA SENİNLE 2
hani bir düş kurardıkya seninle
uzak diyarlarda sahil kenarında küçük bir kasaba denize nazır küçük bir kulubemiz olsun isterdik Kapısında çıngıralı bir tokmak hep mutlu olmaktı emelimiz ölüm bizi ayırmadan yoktu yoktu bir birimizden ayrılmak bahçesinde çocuklarımız koşuştursun ben lüle lüle saçlı bir kızımız olsun isterdim sen ise hayır erkek adamın erkek oğlu olur derdin ben evimizi maviye boyayalım umutlarımız gibi hep canlı olsun derken sen ise tutururdun illede sarı olcakcak diye çok şeyde gözümüz yoktu iki oda bir kulubemiz olsa kafiydi. odanın ortasında tenekeden bir soba üstündeki kestane kokuları yayılsın isterdik odaya gönül közünde pişmiş bol köpüklü bir kahve bir de yürekten gelen sıcacık bir buse bunlar kafiydi günün yorgunluğunu atmamıza. dışarda yağarken lapa lapa kar dizlerine koyacaktım başımı sen okşarken kar beyazı saçlarımı biraz daha sokulacaktım koltuk altına sevgiye muhtaç arsız kediler gibi. sen daha sıkı basastıracaktın gün yanığı bağrına bir meclis kuracaktık barakamızda dış işleri bakanı sen iç işleri bakanı ben. ne seneryolar yazmıştık yeşilçam filmleri gibi. şimdi esamen okunmuyor gönül odağımda yoksun ,yokum yanın(m)da. Ne yanan sobanın ateşi ne de kestanelerin kokusu ısıtmıyor ayaz vurgunu yüreğimi yoklugunda ne sözler birikti bir bilsen gönül heybemde ağustosta üşüyorum hadi ısıt ısıt sevgili arsız sırnaşık kedini her geçen gün bir önceki günden daha çok daha çok özlüyorum ben seni Safiye Samyeli |