bir mırıltı birde ceket,
alır başımı giderim
bir dilim ekmek yeterli bir kursak,
küser,yatışır giderim.
düşürürüm koca gövdeme başımı,
geride bırakırım en yakın arkadaşımı,
anamı babamı,akşamcı arkadaşlarımı,
selamı keser giderim

zamanı durduru giderim,
hayalin akar yanaklarımdan,
kalbime süzülür ’kumaşır’,çözülürüm
’sargı bezleriyle’ ayakta durur yüreğim.

o kızı düşünür giderim,
o kızı uğurlar giderim,
o kız ne yöne giderse tersini seçer,
geceye olta atar,tüyer de giderim.



denizi düşünür giderim,
anasını ellerimle yakalar giderim,
bembeyaz anasını beyaz etli,
göğüsleri simsiyahtır,tiksinirim.

meşakkatli bir yolculuktur bilirim,
bir sihir,bir kompartuman,taşıyacak bir taşıt,
yoktur seni mutlulukla tanıştıran,
ellerimi yıkar çamurlu ayaklarımla giderim.

kaldığım vakit özümü kaybederim,
bir açmazın içinde bitirim bir afet,
bir de ruh-i teferruat,
zırhımı asit gibi incelterek,
zar-ı zebani eder,
ne aynalara yansımam düşer,
ne de ay ışığı kadar ilahi,
ne bir orkestra çalar,
çanlar! bedenimi karıncalar sarar,
yaklaşır bir ölüm bestesi,
biriktirdiğim piyano tuşları başıma kalkar!
alır başımı giderim,
giderim,
giderim,
gitmeliyim....