KARŞIYAKA SAHİLİNDE İKİ GÜNEŞ
Uzun bir süre
Yürüdükten sonra Coşkulu Karşıyaka sahilinde , Yaklaşırken görünür Bostanlı vapuru iskeleye… İskelenin arkasında Büyülü bir kızıllık , Sahilin coşkusunu Alır götürür , Yerine sakin Ve huzurlu Bir ruh getirir… Akşama doğru Sahilin insanları Hürriyetin kollarında , Denizin yanı başında neşeli, Güneş , dur durak bilmeyen Yolculuğunda kederli… “Ah , bir insan olabilsem !” Diyor kederli güneş , “Şu adam ile oğlu gibi Balık tutsam !” “Şu kızla oğlan gibi Kol kola yürüsem Yaşama sevinciyle dolu Karşıyaka sahilinde !..” “Gelip giden vapurlara , Yürürken karıncaları Anımsatan insanlara , Bir de tatlı yaz rüzgârıyla Sevişen denize bakıp , Bir şeyler karalasam şairane!..” “Ne güzel olurdu Beklemek birisini , Karınca yuvasını hatırlatan Karşıyaka iskelesinde!..” “Bisiklet sürmek şu çocuk Gibi arkama rüzgârı alarak , Büyük bir keyif verirdi Bir iskeleden diğerine Zafer tutkusuyla ulaşmak!..” “Hey , ne oluyor bana ? Ben yaz güneşi değil miyim ? Çok geç ayrılıyorum Vapurlardan , insanlardan , Denizden , sahilden , Karşıyaka’dan , Bostanlı’dan… Kış güneşi duymasın sakın ! Çok şaşırır , hem kızar sonra : “Benden daha şanslısın , Ne oluyor sana ?..” “Ben daha az kalıyorum buralarda , Karşıyaka’da , Bostanlı’da , Bazen kara bulutlar kaplıyor gökyüzünü , Hiçbir şey göremiyorum karanlıkta…” |