BOYNU BÜKÜKLERAkıl hastaları yüklenmiş gamı; Ağlayanıda var, gülenidede var. Garibin cevrede olurumu namı? Bazan gönüllerde kalanıda var. Bir gelir bir gider, durmaz yerinde, İçine gizlemiş fiskos derinde, Sığara çay içer, her an elinde, Çaya müptela olanıda var. Görünce burkuldum böyle acıya, Refakatcı olmuş kardeş bacıya. Muskalar yazdırmış gitmiş hocaya, Dinini alet eden, yalanıda var. Çıkmazlara girmiş huzursuz olmuş, Ömrün baharında acıyla dolmuş. Kast etmiş canına saçını yolmuş; Üzüntü kahırdan solanıda var. Kimisi kendini mitçi sanıyor, Aklına geldikçe Rabbi anıyor, Gönülden kırılmış; her an yanıyor; Saçını başını yolanıda var. Daldırmış düşünür kendi başına; Giyinmiş süslenmiş; rastık kaşına. Daha çok gencecik baksan yaşına, Bir hayli kilolar alanıda var. Böyle ortamlarda dayanmaz yürek; İnsanda yeterli kişilik gerek. Nasıl dik duralım eğilmiş direk? Hayal ötesinden den gelenide var. Bir batar bir çıkar karanlık önü; Her şeyden habersiz unutmuş dünü. Kararsız çekingen geçiyor günü, Manevi inancı silenide var. Kırarlar dökerler heran sakarlar; Her şeyde sebatsız hemen bıkarlar. Çirkin sözler edip gönül yıkarlar, Bencil duygularla dolanıda var. Özgür’ün gördüğü yüzde biridir; Bu hastakık farklı insan eritir. Sabır taşı olsan burada yeridir... Derdine dermanı bulanıda var. [Kazım Özgür 26-AGUSTOS–2009 ] |