SENSİZLİĞE YÜRÜYORUMYağmurun kokusunu getiriyordu rüzgâr Yüzüme vuruyordu sensizliğimi bir kez daha Yürüyordum işte öylesine Durursam, kalbim de duracak diye korkuyordum Yürüyordum o dere kenarında Buğday başakları arasında Dur, diye yalvarıyordum güneşe “dur, n’olur batma” Bir adım daha atayım, bir adım daha Durursam, aklıma getirirsem, düşünürsem Salınan o ipek saçlarını, gülüşünü, gözlerini Canlanırsa, canlanırsa gözlerimde Dayanamam, çıldırırım, ölürüm diye korkuyordum Yağmurun kokusunu getiriyordu rüzgâr Savruluyordu çayır çimen Neden bir tanem, geri gelmiyordu giden Lanetler yağdırıyordum Seven yüreğimi hasrete hedef eden kaderime Dur, diyordum, dur, kendi kendime Nereye, nereye gidiyorsun Bitti, bitti Kaybettin, neden kabullenmiyorsun Rüzgâr yüzüme vuruyordu Bir an, bir an durup öylece, nefesimi dinliyordum Hala, hala kalbim atıyor mu? Bu mu? Bu mu, diyordum, sevenlerin sonu Bu mu? Bir karabulutlar kabarıyordu, bir de yüreğim Bir yağmur taneleri dökülüyordu, bir de gözümde yaşlar Dur, diyordum, dur, kendi kendime Nereye kadar bu kendinden kaçışlar Elbet sonunda acılar da can çekişecek bu yürekte Verecekler son nefeslerini Ne oldu, ne oldu alıp gittiler de seni Sabah çiğsinde gözyaşlarım Sararıp dökülen sonbahar yapraklarında umutlarım Ufukları sisli, puslu dağlar gibi başım Sana susuzluğumu, açlığımı bastırmışım Fakat nedir? Nedir hala bu yüreğimdeki hışım Dişlerim, yumruğum sıkılı Gözlerim kısık, yarı yarıya kapalı Sormalı işte! Sormalı Ne oldu? Ne oldu ki be canım alıp gittiler de seni Ne oldu Yürüyorum öylesine Belki de bir türlü öldüremediğim Bu aşkın varmak için son nefesine Yürüyorum, yürüyorum Durursam Durursam kalbim de duracak, diye korkuyorum... Gürsel İLERİ |
Sensizliğin içinden çıkacak kendimden korkarak...
Çok şiirdi...TEBRİKLER...