mazmunlar güzeline İSYANmazmunlar güzeline İSYAN Âb-ı zemzem leblerin yakuttan mı? Ey şûh-ı dilber beytimden çık yeter. Râz dişlerin misal-i mercandan mı? Kalbime hâr ektin, gayrı git, yeter. Rûhun ay mı? nâr mı? gül mü? güneş mi? Simân âhû mu? kâbe mi? cennet mi? Hûn olan bu câna, gayrı yetmez mi? Kâfirim aşka, dûzâha gir yeter. Hilâlmiş kaşların, bazense tuğrâ Nûrdan tenin, envârmış karanlığa Katledermiş perçemin dara’ğcıda Astığın perçeminden asıl yeter. Fidan boyunda Elif gururun var Gonca ağzın, açılmamış gül kokar Cellât-ı gamzen, kanatmadın sanar Keskin gamzelerinde kesil yeter. Gayrı sevmem ben, ne cân, ne cânânı Suçlamam yok yere, mâsum ağyârı Terk eyledim aç nefsi, mâsivâyı Leylâdan Mevlâ’ya varayım yeter. |