EYLÜLHüzün değildir bana sonbahar Bir gülüştür eylül Kuş cıvıltılarıyla dolu kocaman bir ağızdan yayılan Bir geliştir telaşlı ve eteklerindeki eskileri döke saça Puslu ve ıslak bir dokunuştur ruhuma Rüzgarlı soluğuyla bir öpüştür tenimi Dökülür kuruyan geçmişim Soyunur varlığım aşka Ölü değildir artık düşlerim Son bulur gün ışığından kaçıp gecenin karanlığına sığınmalarım Gece ve gündüz kolkoladır gizemli loşluklarda İçimdeki üşüten boşluğu dolduran yaz ateşi söner usul usul Azad olur yayılır loşluğa yüreğimin şarkısını söyleyen iç sesim Yarım değildir gülümsemelerim Bin nazla peşimde sürüklenen gölgem bile sıkı sıkı sarılır bana Kayıp değildir içime yazdığım şiirler Yaprak yaprak dökülüp saçılırlar dolanırlar ayaklarıma Ruhum yükseltir frekansını aşka İçimdeki aşkı anlatan en derin ve en güzel aşk şarkılarını çeker dinletir bana Kendine ait sokaklarda dolaştığının farkına varır bedenim Tutsak ve yaralı değildir içimdeki küçük kız Fonda doğal bir sonbahar senfonisiyle Yaşamın her karesi yansır gökyüzündeki griye bulanmış beyaz perdeye Şimdiki andan yansıyan son kareden göz kırpar eylül Ben soluğumla dökerken yaprakları Sen soluğunla çek aşkı içine Ölesiye ve özgür yaşa der... Uzanıp gözlerinden öpesim gelir gökyüzünü Ve eylülü... ... |
Tutsak ve yaralı değildir içimdeki küçük kız "
Hazan mevsimiyle,tensel ve yürek bazında bütünleşme...İçimizde birer çocuk saklarız ki,bu çocuk çoğu kez yaralıdır...Şairemiz,o çocuğunun tutsaklıktan kurtulup,yaralarının acısını hissetmediğini dillendiriyor ki,bu çok da harika bir iç okuyuştur...hazan mevsimine dair çok edebi metin okudum,fakat,beni bu kadar saran ve hazana dair düşüncelerimi allak bullak eden dizelerle tanışmamıştım...tekrar tekrar okudum dizeleri...herbirinin içine saldım ruhumu ve hayallerimi...gördüm ki,savruluyorum dizelerin ritminde...her dizeye yorum yazmak istiyordum ama,her dize farklı bir boyut ve renk...empati yapmaya çalıştım dizelerin imgelerinde,çok farklı boyutlara daldım...hele,"uzanıp öpesim geldi gökyüzünü"diyen o finalde dağıldım...bir mevsim,ancak bu kadar tutkuyla sevilip,hissedilebilinirdi...
tebriklerim,hazan denilen hüzün kuşağının,farklı bir dünya ve ruh ile betimlenmesiyle oluşturduğunuz bakir imgelemelerin ustalığına ve savuruşlarındaki derinliğin bizlerde bıraktığı avazların güzelliklerinedir...selamlarımla...