YILLAR
Ne eski yollar ne eski yıllar ,
Hatıramda hep dökülmüş yapraklar Sarı ,soğumuş belli sokaklar. Cam kırıkları , Kalp kırıklarının yerini almış Şen kahkahalarla dolu sokak , sessiz kalmış. Köfteci yerinde, tanımadı beni yaşlanmış. Bir çeyrek yedim hep canım çekerdi, Mis gibi kokar burnumun ucu titrerdi . Öğle zamanı olunca ah! içim geçerdi. Nedense öyle gelmedi burnuma kokusu, Tadı yok. Belki de artık O eski hevesim yok. Uzunca bir süre karşıdan baktım sokağa, okula, Dökülen sarı yapraklara. Artık ,o okulda Öğretmenimde yok. |