.......
Delı taylar gıbı durusunu
Yaralı ceylan düsünüsünü
Sınırını, gülüsünü
Boyun büküsünü
Sevınçle gelısını
Hüzünle gıdısını
Ve gıderken
Yaprak gıbı dökülüsünü
Bakma öyle ıslak ıslak
Gözün gözümde kalacak
Gönül yaram, gözü karam
Asktan yana bahtı karam
Atese düsmüs kar gıbı
Erıyorum gülüm erıyorum
Senı çok sevıyorum
.........

Anamın öz kızı gibi bacı bildiğim’e

Kelepire satıldı sevdan kadın!
Kınaya haram kalan adın
Yürüsün bırak yürüsün şanın!

Gözü göğü kıskandıran
Saçı kömür karası olup da yakan
Teni alevi andıran
Sümbül kokan
Ve
Beli kuşağa hasret kalan kadın!

Sen can bildiğim
Canından giden….

Bir solukta çıkmışken gök kubbeye
Yağ!
Islat bereketinle!
Yeşer!
Bir çınar gölgesinde!!!
Yeşer ey yüreği er
Mayası hatun kişi!
Gürleş gürleş ey dişi!
Selam ver gönlüne yakın
Cürümüne uzak düşenlere

Duy sesimi!
Kokmuş bir çığlık değil duyacakların…
Kan davam var yarınlarla!
Hesabım var bugünlerle!
Dünleri saymıyorum bile…

Sen ey kadın gidişin!
Hani ansızın başımı öne eğdirip
Gözde yaşı nöbete dikip gidişin
Elini üstümden çekişin…

Ve tamda şimdi

Aklımda cinayet!
Senden uzak her şey eziyet….
Yak ey kadın!
Köhne ve dilenilmiş
Tüm umutları
Yak!
Tütsün sigaranda…

Sen henüz aklıma gelmemiş dizelerin eşiğinde
Tüm selviliğinle salınmaktasın....


Ve ben
Sensizliğin karanlığında sıtmalanıyorum...
Sensiz koşan kadranı yuhalıyorum...

İki göz kırpma arasında…
Bak! Yine gece sustu…
Söz kör şeytanda…
Azrail kapı önünde sırada…
İsrafil nöbette

Tir tir titriyorum
Morarmış dudaklarım
Kızarmış gözlerim
Oysa
Rengimiz siyahtı hani!

Neden?

Beyazları seçtin şimdi....
Kainatı soydun attın üzerinden
Sonsuzu giydin...

Gittin....

Sol yanım kötürüm kaldı....


"-kalpagrısı"