KUM YIĞINLARI
Hepimiz kum yığını gibi duruyorduk,
Uçsuz bucaksız tepeler üzerinde, Sonra şiddetli bir rüzgâr çıktı, Rüzgâr bizi nasıl da savuruyordu! Biz savruluyorduk amansızca havaya, Gülümseyen gönüller dönüyordu yuvaya. Sevgi dolu kalplerimizle Nasıl da güven duyuyorduk! Dünyamız dardı ama neşe doluydu, Bulutlar üzerimizden geçerdi, Tepemizde uçurtmalar uçardı. Oyuncak bebeklerle oynardık, İki tahta arasına evler yapardık, Dünyayı iğnenin deliğinden geçirirdik, Dünya ile gece gündüz dönerdik, Okyanuslar ve kıtalar arasında, Kumlar üzerinde yüzerdik, Dalgalara asılarak. Annemiz bir taş, babamız bir tahtaydı, Hayatımız, rüyamız ve gerçeğimiz, Yaşamımız hep bir güzergâhtı, Sonra şiddetli bir fırtına çıktı, Bizi savurdukça savurdu, Biz savrulduk, Bizi kavurdukça kavurdu, Biz kavrulduk, Her birimizi bir dağın arkasına attı, Kaf dağına uçanları bir daha göremedik. Sonra yağmurlar yağdı, Şiddetli mi desem şiddetli! Sonra ırmaklar akmaya başladı, Hiddetli mi desem hiddetli! Ayrılan parçalarımız, Derelerde, çaylarda susuz kaldı, Biz durmadan yine koştuk, Denizin mavisiyle kucaklaştık. Tuzlu su bizi harcadı, Biz harcandık, Binalara kum ve çakıl olduk, Sıkıştıkça sıkıştık, Ruhumuz hapsoldu, Gün yüzüne çıkamadık, Mahkûm edildik, Buluttan duvarlara. Kalbimiz ve duygularımız, Dondu ve betonlaştı, Betonla yattık, Betonla kalktık, Şehrin karanlık hayatında uyandık. Unutma! Her şeyde bir hikmet vardır, Senin şer gördüğün işte hayır vardır. Bütün bunlar hayata tutunmak içindi, Bir yudum nefes almak içindi, Ahireti kazanmak içindi. Üzülmüyorum, sevinemiyorum da Ancak kum yığını tepeleri özlüyorum, Elimi uzatıyorum ama yetişemiyorum, Yetişmek şöyle dursun, Hayalini bile kuramıyorum… 01.03.2007 Yukarı Çulhalı Köyü Akdağmadeni |
neneh. tarafından 9/2/2009 1:43:17 PM zamanında düzenlenmiştir.