Ödenecek Bedeller Vardıonca siyah vardı eski yangınlardan kalan onca yüz karası, dumanı tüten yüreği kan ter içinde sorgulayan ben değildim, yaşayamadıklarımızı yargılayan bir avuç kül gönül gözüne kaçmıştı benim de canım yanmıştı ağaçlar gibiydi kenarlarımın uçurumlara tutunan yanları aklında hiç kimse yüreğin yerinde kocaman taş içinde sıkıntılar kırmızı hangisi yaprak hangisi nar anlamlandıramıyordum olanları cevap istiyordu arta kalanlarımın ateşe banılmış zamanları göze alınmıştı konuşması istenmeyen kırgınlık söylenecek ilk cümle bizden öteye geçebilirdi madem ki soluğu bir başka soluktu yürek göçebesi gün kıyısı deniz denizi kıyı madem ki, çoğullaşamıyordu bir türlü tekilin sesi .....söylenmeliydi nasılsa gelirdi gerisi sorulacak her soruya erken bir cevabım vardı iflah olmaz bir sürü çünküm bir sürü hayırım başlamıştı geriye sayım herkes kendi yükünü yüklenecekti sonuna kadar gidilecekti doğru,yalan ödenecek bedeller vardı yağmur duracak ateş sönecekti ....ödenecekti burgaz.2005 Demir Mutlugil |