Hüzn-ü Gûl-i zârım
İki soluk, biri yaşam ve biri ölüm
Üçüncüsü yalan bir çehre, Yarına gömülüşüm. Açan bir çiçeğin içtenliğiyle. Yağan yağmurun saf ve berraklığıyla, adını yazmak için kurulan harflerin en cüretkar yanıyla, adamlığımla sevdim seni. Vâdedilmiş hüzünlerimin sebebi, elleri gül kokulum, ey benim bahtsız sevgilim. Bilirmisin ufka dalıp giden gözlerimin gökyüzünün kızıla çalan yangınında seni aradığını.? Hayallerimin bitmek bilmez kararlılığı arasında tüm yolların yeniden sana çıktığını.? ________________________________________________________________ Buz tuttu hülyalarım parlak bir yıldızın boynunda Ay geceye küskün ve ben hayata, bu kimin umrunda Bir ses ver uzaktanda olsa Gelirim sana, tüm gözyalarımı bağlayıp ardıma Aç penreni, güneş yedi zıngıt rengiyle gözbebeklerini kıskanmakta. Ve açmakta ayazda yeşilin mavisi ki ben çiçek yüzüne kurban deli bir can, nerdesin? Ey benim bahtsız sevgilim... Yaşamanın adını sevdim beni sevdiğini bildiğimde,Ve hissettiğimde sevgini, aşk ı sevdim; seni sevince. Bir kuru ekmeği bölüştüğümüz acziyetin anne yürekli merhametini sevdim. Bir papatyayı sevdim , birde gelinliği ve ardından toprağı sevdim canım, zindan olunası yürek burçlarını bir bir avuçlarına yıkan bu kudretli arzunun adını sevdim.Ben sende, senin beni sevişindeki sevginin sevmeye sonsuz bir sevda katan sevişini sevdim... Her aşk sonsuz bir kudrettir yürekte Yürek sonsuz bir saygının emaresi gerçekte Ki aşk adına duyulan sevgiliye kurban gider baş lar Gökyüzünde yankılanan dualar Hep sevilenin diliyle başlar Nura kavuşur aşk diye inleyen bir gönül Belkide bu yüzden güzel, aşkın adını taşıyan gül Ey benim bahtsız sevgilim... Önce ağlayışını duydum, sustum ve sonra unutuldun. Unutulmak denen en hazin bir hatırlamanın sızısı oldun. Ve dualar a karıştın bir gece. Elemlere ve sızılara koştum uğrunda hece, hece. Ey benim bahtsız sevgilim... Bilseydin keşke çığlıklarımın fırtınalara direnişindeki dirayetini. Oysa ne haykırışlarım oldu, semavi bir gökyüzünde yankılanıp zamanın bir köşesinde yağmur olup yanağına değen. Rüzgar olup ellerini üşüten ne acılarım oldu yangın kokan... Ey benim bahtsız sevgilim... Bil isterim, sen : zamanın akışına mâl olmuş unutuluşun gibi aklımdasın. Ve yaşamaksa yokluğuna atılan imza, kalemi kırıp ölüme koşuyorum yaşarcasına... Ayhan Yalçın |
içerik olarak güzel
saygılar.