Fit olurum bir ince belliye, demeyin adamı güldürme.
Sizin anladığınız gibi değil, hele eğil kulağına söyleyeyim.
Ben mest olurum, ince bellinin içinde tavşan kanı gülümserse.
Hiç dayanamam ne yalan söyleyeyim.
Hele şekerim de kelle şekerse, çayımı kıtlama içeyim.

Sizi gidi sizi,
İlk mısraı duyunca/ okuyunca.
Sırıttınız, dediniz kim fit olmaz ince belliye.
Ben söz ustası sayılmasam da.
Adamı böyle ters köşeye yatırırım işte.
Artık tercih sizin.
İster çay için bunun üstüne ister su.
Her zaman değerlidir sözün doğrusu.
Ben çayımı yudumlamaya devam ederim.
Yalnız bardağım ince belli olsun derim, isterim.

Adım değilse de kerim.
Dünyalık varım yoğum çayımla şekerim.
Beni bu tutkudan caydıracak kim.
Alnını şekerlerim.
Fit olurum ince belliye.
Aheste aheste çayımı içerim.

Fitleseniz de çayı,
Beni çaydan, çayı benden vazgeçiremezsiniz.
Siz bendeki çay sevdasını bilemezsiniz.
Benim meramım çayı adam gibi içmek.
Yani” işim üzüm yemek,değil bağcı dövmek.”
Siz de olsa bendeki çay tutkusu,
Fizan’a yaya giderdiniz, değil bana gülmek.
Fit olurdunuz içi dışı bir ince belliye.
Fitne çıkarmazdınız böyle.
Ben çayımı ince bellide özenle içerim.
Değilse de adım kerim.
Söz konusu çay olunca, eyvallah başım gözüm üstüne derim.
Zamanım gelince bu fani âlemden paşa paşa çeker giderim.
Ankara, 29.08.2009 İ.K