Âşk sarhoşu.Bu şiirin hikayesi: …/Birini tanıdım almışlı yılların sonlarında,güney ilçelerimizden birinde, askerliğini yeni yapmış ve bir kamu kurumunda memur olmuş bir orta okul mezunu bir gençti tanıdığım. …/Bu genç adam çalışkanlığıyla amirlerinin taktirini toplayınca,orta okul mezunu olmasına rağmen çalıştığı kurumda bir gün müdür olur. …/Artık o istediği makamı elde etmiş olduğundan, bekarlığına son verip, evlenme planları yapmaya başlar, .../İşte o günlerde ilçeye bir karakol komutanı tayin olur, komutanın evlenme çağına gelmiş çok güzel olan bir kızı vardır, .../Bu güzel kız bu arkadaşın hemen dikkatini çeker,ee o da müdür ya nasıl olsa bir makamım bir ünvanım var deyip kızla tanışmanın yollarını arar. …/Her akşam olduğunda kızın evinin çevresindeki yollarda olta atarak,kızın evden çıkacağı anı beklemeye başlar ve bir gün istediği olur ve evden çarşıya giderken kızla karşılaşırlar. …/Genç önüne geçip konuyu açar ve kendini tanıtarak konuşmak ve onunla mektuplaşmak ister ama, aldığı cevap bu genci hüsrana uğratır. .../Kız O ilçeye yeni taşındıklarını,sorup soruşturmadan kendisiyle konuşamayacağını söyler genç adama. …/Ve zaman geçer,kız oğlanın aslını neslini her şeyini öğrenir ama oğlana cevap bile vermez çünkü gözü çok yükseklerdedir,o çok zengin yada ünüversite mezunu olan biriyle tanışıp evlenmek ister.. …/Kızın aşkıyla yanıp tutuşan bu genç istediği cevabı alamayınca kendini içkiye verir ve her akşam içki masasından çıkmaz olur artık. …/Yine bir akşam zil zurna sarhoş olup,kızın evinin etrafında gece vakti dolaşmaya başlar ve olan olur,kızın babası görüverir yolda dolaşan genci ve yola çıkarak evin etrafında neden dolaştığını sorar. .../Delikanlı ilçeye yeni gelmiş olan komutana kendini tanıtınca komutan alttan alarak yarın kendisiyle dairesinde görüşmek istediğini söyler. …/Ertesi gün olur bir ümitle hem ziyaret hem tanışmak amacıyla komutanın makamına varır bu genç adam,bu sırada komutan genç adam hakkında her şeyi öğrenmiş olduğundan konuşacakları hakkında önceden hazırlıklıdır. …/Ve ziyarete gelmiş olan genç müdüre gerekli ilgiyi gösterilerek izzeti ikramda bulunur ve hal hatır sorar komutan, ve arkasından da esas konuyu açar. …/Der ki. …/Bak müdür bey kardeşim sen iyi bir arkadaşa benziyorsun ama,ben kızımla bu konuyu konuştum seninle değil evlenmek tanışmak bile istemiyor deyince genç adamın başından aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi olur. …/Havadan sudan biraz konuyu değiştirip konuşsa da, daha fazla duramaz ve oradan ayrılıp gider. …/Artık genç adam kendini iyiden iyeye içkiye verir, ve alkolik olur çıkar bu durumu gören üst düzey amirleri onu müdürlük makamından alarak kendi memleketine düz memur olarak tayin ederler. …/O artık kendi memleketinde kendi çevresinden birini bularak evlenir ama komutanın ve kızın tavrını hiçbir zaman unutamaz o genç adam. Âşk sarhoşu. Âşk insanı sarhoş eder, sevilmedini,ve hele, onun da seni vevmediğini bilirsen, gider içersin, o sevdiğin kadın sana gönül vermemişse, ve yalnız ve yalnız onu sen sevmişsen, işte o zaman içtiğin içki değil, âşk insanı sarhoş eder. İçersin, her akşam sen, köhne ayıkların olmadığı meyhanelerde, sen zil zurna, sarhoş olursun zom olursun, ve dolaşırsın başıboş it gibi gecelerde, naralar atarsın bazen, o kör sokaklarda yapayalnızken, sen gecenin o en uykulu saatlerinde. Şarkılar söylersin bazen, efkar dağıtırsın, gecenin kör saatlerinde, ayak seslerin gecenin sessizliğini bozarken, bekçinin düdüğüne bile aldırmazsın, o yanına gelse de, yeter git evine yat dese de. Çok kez, ağlarsın, toz toprak demezsin, yerlere uzanırsın yatarsın, bazen gidersin sevdiğinin olduğu yere, ve sen pençeresini gözler hep beklersin,hep beklersin, içindeki şüpheyle, ah,ahh dersin derin,derin iç çekersin, bir görünse,bir görünse şu pencereden, dersin, hep perdenin açılması gözlersin, o yolda, sessizce. ama görünmez, o sevdiğin, ve perdeler kapanır ışıklar söner, ama sen sevdalısın, ve uyuyamazsın, gidersin,yine meyhaneye meyhanede yine içersin yine içersin. yoldaş olur kadehlerin, ve sonra o yaşlı meyhanecin, koyar o senin için şarkıların en hüzünlüsünden, o söyler sen içersin o gece. *** “ Sevdim gönül verip seni nazlanma durmadan, Sen gönlümün,yanan korusun âşk_ ilen yanan. Sevsen de sevmesen de yansam da durmadan, Sevmek güzel yanan şu günül sevdi, âş-k_ilen. *** Sen mehtabım’da ay gibisin, kaçma durmadan, Sen son bahar’ da gül gibisin, kaçma sevdadan, Ömrümce âşk_ uğrunda gönül yansa sevdadan, Sevmek güzel yanan şu günül sevdi, âş-k_ilen.” [ *** (Mef’ûlü / Fâilâtü / Mefâîlü / Fâilün ) Âşk ağlatır, âşk sevgiye sevilmeye susatır, açsa o boş kalbin âşk’a, tutulursun bir güzel gördün mü sevdaya, bir de hüzün yaşarsan bir gün, işte o zaman ağlarsın, düşünürsün sen, üzgün,üzgün, kara,kara. hoş tut gönlünü arkadaş, sen, sevilmesen de sen, bir seven bulunur,hem de en güzelinden, sevmeyeni sevme sende, kalbin yansa da, âşk eteşinden, unut gitsin,yeter içme sen, içme sen. A.Yüksel Şanlıer 26 Ağustos 2009-08-28 Antalya. |
sevilmedini,ve hele,
onun da seni vevmediğini bilirsen,
gider içersin,
o sevdiğin kadın sana gönül vermemişse,
ve yalnız ve yalnız onu sen sevmişsen,
işte o zaman içtiğin içki değil,
âşk insanı sarhoş eder.
İçersin, her akşam sen,
köhne ayıkların olmadığı meyhanelerde,
sen zil zurna, sarhoş olursun zom olursun,
ve dolaşırsın başıboş it gibi gecelerde,
naralar atarsın bazen,
o kör sokaklarda yapayalnızken,
sen gecenin o en uykulu saatlerinde.
çok hüzünlüydü hikayesi şiire dökülüşüde çok güzledi yüreğinize tebriklerim yüreğimden sevgiyle