BOYACI ÇOCUK
Yüzündeki simsiyah boyaların aksine
Gözlerinin içi gülüyor boyacı çocuğun Umutlarına vurulmuş her kelepçeye inat O yüreğindeki kuş kafeslerini hep açık tutmakta Işıl ışıl parlayan gözlerle bana doğru gelip Boyayayım mı abi? dedi bin ümitle Kendi yaşam kırıklıklarımın da etkisiyle Bağırmıştım ’Hayır istemiyorum’diye Kırıklıklarıma bir de masum boyacının Mavi tonlarındaki hüzünlerini eklemiştim Sonra anladım olur olmaz hatalar yaptığımı Bir tebessüm ile aldım gönlünü,çağırdım onu Bir şeyleri başarmış edasıyla yürüdü Onur ve gururla aldı örselenmiş ayakkabılarımı Sonra karşıma geçip öylesine sordu Abi yüzün neden böyle asık? Bizim güneşe dayanmış yüzümüz değil İplerle dolanan boyunlarımız asık dedim Anlamadı ne demek istediğimi Sen umutlarına kaldığın yerden devam et Boş ver dedim boyacı çocuk Boyacı çocuk bana bilgelikle dönüp de Asıl sen boş ver abi! dedi Seni üzen insanlarla ne yaşa ne de nefes al Seni mutlu etmek için çırpınan insanları gör Seni üzenlere verdiğin değeri ve şansı onlara da ver O zaman göreceksin hayatın aslında ne demek olduğunu Ağlamaklı bir halde başımla onayladım söylediklerini Ve sonra gitti boyacı işi de bitmişti Aslında benim sandığım ayak-kabılarımı değil Yüreğimi boyamıştı,cilalamıştı Yüreğim artık boyacı bir çocuğun Duayen bir emanetçisi... |