Ben Geçtim
Aşkın kızıl çölünde Leyla’n oldum.
Sen anlattın beni her kuşa, böceğe, havaya, suya Ben diyemedim seni dipsiz bir kuyuya. Aşkın sır oldu bende, gözlerimde. Dilimde lal oldu sözlerim, Gözümde yaş… Ben geçtim! Gözlerinin elasından, Teninin beyazından, Saçlarının zindan karasından. Geçtim… Dokunuşlarının hissinden, Güneş batımı kızıllığından, Canı yiten yaprağın sarısından. Dudaklarındaki tebessümden, Gözlerindeki buğudan, Teninin tuzundan, Tutkulu dokunuşlarından, Geçtim… Seni bulduğum şehrin, Buğulu limanlarına demir attım. Yaşamına iz bırakan öykü gibiyim. Dilinden dökülen şarkılarda, Nakarat arasında kaybolan hangi notayım? Ben geçtim, senden. Her bakışta seni aramaktan, Her arayışlarda seni bulamamaktan, Göçlerde sana varma çabasından, Hasretini çekerken yanmaktan, Özleminde demlenmekten, Geçtim kendimden… Nerdeyim anlatsan bana, Hangi sözündeyim şarkılarının? Hangi şiirindeyim satırların? Hangi tendeyim? Ya da hangi kayboluşlarda arayışın? Ben baktığın yerde olayım, Görmek istediğin yerde, Senin nefes aldığın şehirde , Islandığın yağmurlar da olayım. Ela bakışlarında yiteyim, Teninde titreyeyim, Benliğimi kaybettim sende, Yüreğim yangın yeri Ben geçtim kendimden. Ela bakışlarında koy beni düşlerde. Ayşe Çetiner. |